Konu: “ahzu kabz” yetkisi hakkında.
Bilindiği gibi; “Davaya vekâletin kanuni kapsamı” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 73 üncü maddesinde“MADDE 73 - (1) Davaya vekalet, kanunda özel yetki verilmesini gerektiren hususlar saklı kalmak üzere, hüküm kesinleşinceye kadar, vekilin davanın takibi için gereken bütün işlemleri yapmasına, hükmün yerine getirilmesine, yargılama giderlerinin tahsili ile buna ilişkin makbuz vermesine ve bu işlemlerin tamamının kendisine karşı da yapılabilmesine ilişkin yetkiyi kapsar.
(2) Belirtilen bu yetkiyi kısıtlamaya yönelik bütün sınırlandırıcı işlemler, karşı taraf yönünden geçersizdir.” şeklinde düzenlenmiştir.
“Davaya vekalette özel yetki verilmesini gerektiren haller” başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74 üncü maddesinde “MADDE 74 - (1) Açıkça yetki verilmemiş ise vekil; sulh olamaz, hakimi reddedemez, davanın tamamını ıslah edemez, yemin teklif edemez, yemini kabul, iade veya reddedemez, başkasını tevkil edemez, haczi kaldıramaz, müvekkilinin iflasını isteyemez, tahkim ve hakem sözleşmesi yapamaz, konkordato veya sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması teklifinde bulunamaz ve bunlara muvafakat veremez, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına başvuramaz, davadan veya kanun yollarından feragat edemez, karşı tarafı ibra ve davasını kabul edemez, yargılamanın iadesi yoluna gidemez, hakimlerin fiilleri sebebiyle Devlet aleyhine tazminat davası açamaz, hangileri hakkında yetki verildiği açıklanmadıkça kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez.”şeklinde sayıldığı ve TBMM Adalet Komisyonu’nda madde yasalaşırken “hükmolunan şeyi teslim alamaz.” ibaresinin avukatların, hükmün icrası esnasında karşılaştığı problemler de dikkate alınarak madde metninden çıkarıldığı sabittir.
Ahzu kabz yetkisine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesinde yer verilmemiş olması, avukatın bu yetkiye sahip olmadığı anlamına gelmediği, tam aksine bu yetki vekaletname ile birlikte vekile tanınan yetkiler arasında yer aldığından, aksi açıkça belirtilmedikçe, avukatın ahzu kabz yetkisine sahip olduğu kuşkusuzdur. Nitekim Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 24/11/2011 tarih ve 29359 sayılı görüşü ile “aksi açıkça belirtilmediği sürece ahzu kabz yetkisinin kullanılabileceği” belirtilmiştir.
Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan ekte sunulan görüş uyarınca da uygulamada sorun çıkaran “ahzu kabz” yetkisinin, vekilin vekaletinin kanuni kapsamı içinde yer aldığı “aksi açıkça belirtilmediği sürece ahzu kabz yetkisinin kullanılabileceği”tartışmasız olup, bu yetkinin, meslektaşlarımızın dava vekaletinin kapsamında yer aldığının iletilmesi hususunu bilgilerinize sunarım.
Saygılarımla.
Avukat Metin FEYZİOĞLU
Türkiye Barolar Birliği
Başkanı
Eki :