TBB. REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİ İHLALLERİNE İLİŞKİN
DUYURU ve UYARI
02.03.2022
Avukatlık mesleği, olmazsa olmaz kabul edilen güven esasına dayalı bir itibar mesleğidir. Son derece kutsallık atfettiğimiz savunma mesleğimizin saygınlığının ve güvenilirliğinin zedelenmemesi ve lekelenmemesi her meslektaşımızın sorumluluğundadır.
Mesleğimizin günden güne itibar kaybettiğini/kaybettirildiğini düşündüğümüz bugünlerde, mesleğe ve itibarına katkı sunmak yerine, kısa vadeli küçük menfaatler peşinde koşmak hiçbir meslektaşımıza yakışmayacak bir tutumdur.
Duruşmalar ve kalem işleri nedeniyle mesaimizin bir bölümünü Adliyelerde geçiren, yüz yüze gelen, birbirini tanıyan meslek mensuplarıyız. Kural ihlalleri mesleğimize zarar verdiği gibi yıllarca kişisel itibarla da ilişkilendirilebilecek durumlar da kaçınılmaz olacaktır.
Avukatın onuru, mesleğin onurudur. Yaptığımız her eylem, mesleğimizle ilişkilendirilmektedir.
Avukatın, öncelikle kendi mesleği ile ilgili kanun ve yönetmeliklere, kurallara uygun davranması, beklenendir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 34. ve 134. maddesinde belirtildiği üzere; görevimizi kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek, avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak, görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmakla yükümlüyüz.
Yine TBB Meslek Kuralları’nın 3., 4., 7. ve 8. maddelerinde belirtildiği üzere, mesleki çalışmalarımızı kamunun inancını ve mesleğe güveni sağlayacak biçimde yürütmeli, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan, salt ün kazandırmaya yönelik davranışlardan, iş sağlama niteliğindeki her davranıştan titizlikle kaçınmak durumundayız.
Yıllardır olduğu gibi günümüzde de kural ihlalleri söz konusu olmakla birlikte, avukat sayısının, internet kullanımın artması gibi farklı sebeplerle her geçen gün daha da vahim düzeyde kural ihlallerinin olduğu müşahede edilmiştir.
İnternet arama motorlarına veya kişisel internet sitelerine “en iyi/başarılı avukat”, “uzman avukat”, “davaların en profesyonel şekilde takip edildiği”, “tecrübeli ve liyakatli ekip”, “başka barolara kayıtlı avukatlarla işbirliği halinde çalışıldığı, bu avukatlarla birlikte diğer şehirlerdeki davaların da takip edildiği” vs. yazıldığı, restaurant veya cafe vs. işletmelerdeki peçete gibi eşyaların üzerlerinde avukat isimlerinin yazıldığı, mesleki olmayan faaliyetlerin hukuk bürolarınca düzenlendiği ve bunun ilan edildiği, yaşam ve mesleki faaliyet hakkında reklam niteliğinde yayınlarda bulunulduğu, sektörün yıldızları formatındaki programlara katılındığı, yazılı, işitsel ve görsel iletişim araçlarında, röportaj, sohbet, konuşma, tartışma ve benzeri programlara katılarak reklam sayılabilecek davranışlar sergilendiği, avukat unvanı kullanılarak farklı iletişim araçlarında yönetmen, düzenleyici, danışman ve sair sıfatlar ile süreli ya da süresiz programlar hazırlandığı, sunulduğu, yönetildiği, söz konusu programlara katılındığı, üzerinde çalışmakta olduğu hukuki işin reklam olabilecek nitelikte ön plana çıkarıldığı görülmüştür. Söz konusu eylemlerin ve belirtilen programların bir kısmının iş sağlama amacına yönelik olduğu, salt ün kazanmaya yönelik girişimler olduğu, haksız rekabete neden olduğu değerlendirilmiştir.
Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği, günümüz ihtiyaçlarına her yönüyle cevap vermeyen ve günümüz koşullarına göre değiştirilmesi gereken bir çok yönü barındırmakla birlikte, yönetmeliğin adı Reklam Yönetmeliği değil, Reklam Yasağı Yönetmeliği’dir. Adından da anlaşılacağı üzere, avukat için reklam, yasaktır.
Avukatın çalışmaları ve sergileyeceği duruş, en büyük doğal reklam olup farklı yollardan reklam sayılabilecek tutum ve davranışlara girilmesini, bu yolla mesleki işlerin gelişeceğinin düşünülmesini mesleğin onuru ile bağdaştırmak mümkün değildir.
Avukatlık Kanunu’nun 136. maddesinde, avukatların hak ve ödevleri ile ilgili altıncı kısımda yazılı esaslara uymayanlar hakkında ilk defasında en az kınama cezası verilmesi gerektiği, tekrarında para veya işten çıkarma cezası ve 5.maddenin “a” bendinde yazılı bir suçtan kesin olarak hüküm giyme halinde ise meslekten çıkarma cezası uygulanacağı, 5 yıllık bir dönem içinde iki veya daha çok defa disiplin cezasını gerektiren davranışta bulunan avukata her yeni suçu için bir öncekinden daha ağır ceza uygulanacağı, aynı maddenin son fıkrasında da bir defa işten çıkarılan avukatın 5 yıllık dönem içinde bu kanunun altıncı kısmındaki kurallara aykırı davranışta bulunması halinde meslekten çıkarılması gerektiği belirtilmiştir.
Ancak amaç, kural ihlallerinin tespit edilip ilgilinin cezalandırılması değildir. Amaç, mesleğin onuruna hep birlikte sahip çıkılarak kural ihlallerinin önüne geçilmesidir.
Önemle belirtilmesi gereken bir başka husus da şudur ki; meslektaşların kural ihlallerine yönelik konuların sosyal medya vb. ortamlarda paylaşılması doğru olmayıp, şikayet mercii yalnız barolardır.
Arz edilen nedenlerle, duyuruya konu ihlallerle ilgili eylem ve davranış içerisinde bulunan avukatların gerekli hassasiyeti göstererek reklam mahiyetindeki eylem, tutum ve davranışlarına son vermelerini, üçüncü kişilerin kendileri için reklam sayılabilecek bu tür eylem ve davranışlarına engel olmaları için gerekli önlemleri almaları konusunda gereğinin yapılmasını, gerek baromuza şifahi ya da yazılı olarak bildirilen şikayetler gerekse re’sen tespit edilen ihlaller ile ilgili olarak resmi işlemlerin başlatıldığını önemle ve saygılarımızla meslektaşlarımızın bilgilerine sunarız.
T.C.KAYSERI BAROSU BAŞKANLIĞI