TEK DERTLERİ BAROLAR KALDI HERALDE&S230;
GERÇEK HEDEF İSE, 82 MİLYON VATANDAŞIMZIN HAKLARI, ÖZGÜRLÜKLERİ, İFADE HÜRRİYETİ, KUVVETLER AYRILIĞI ve HUKUK DEVLETİ İLKESİDİR.
AVUKATLARIN DERDI SEÇİM DEĞİL ; HAKLAR, HÜRRİYETLER, ADALET ve GEÇİMDİR.
Avukatlık mesleğinin doğasında, itiraz etmek, sorgulamak ve savunmak vardır.
Savunmanın kendisi, başlı başına bir itiraz ve başkaldırıdır. Zira, iddianın karşısında suspus olmak ve kabullenmek, zaten savunma değildir. İddia güçlüdür. Kamu gücü kullanır. Çoğu kez rejimin bizzat kendisi iddiadır. İktidar gücünün maddiliği karşısında, Savunmanın gücü insan hak ve hürriyetlerinin manevi ve kutsal havasında ve sırrında saklıdır.
Avukatlar, konuşmadan, tartışmadan, akla ve bilime yatkın olmadan kabul etmezler. Biat etmezler.
Uslu, suspus, ezik, kabullenmiş, sopa ve havuç karşısında sinmiş, susmuş ve cici savunma ve Barolar yoktur. Asla da olmayacaktır.
Gerçek Avukatlar, asla ve asla bunu kabul etmemişlerdir ve etmeyeceklerdir.
Tarih boyunca, savunmayı ve savunmanın örgütlü gücü olan Baroları zaptu rapt altına alma girişimleri olmuştur. Geçici bir süreliğine de olsa bunları yapanlar, eninde sonunda tarih sahnesinden yok olmuşlar ; ancak her zaman adaletin, hakkın, hukuk devletinin ve insan hak ve hürriyetlerinin kutup yıldızı olan Barolar, Savunma ve Avukatlık, tekrar dimdik ayağa kalkmış ve bir güneş gibi parlamıştır.
Bilinmelidir ki, her hukuk düzeninde iddia ve karar vardır; bir hukuk düzeninde yargıya MEŞRULUK kazandıran tek şey, bağımsız, özgür ve sağlıklı işleyen savunma, avukatlık ve barolardır.
Barolar ve TBB ne zaman sesini çıkarsa, yapılan hukuksuzluklara itiraz etse, Cumhuriyetten, özgürlüklerden ve demokrasiden yana tavır koysa, çeşitli taslaklar raflardan indirilip Barolara ayar verilmeye ve susturulmaya çalışılmaktadır.
Bilinmelidir ki, Barolar ve Avukatlar 82 milyonun sesidir, nefesidir. Avukatların sesini keserseniz, vatandaşların nefesini kesersiniz.
Hem bu kadar uğraşmanıza, ortalığı germenize, suni düşmanlar ve kaos yaratmanıza gerek te yok.
Değiştirdiğiniz Anayasanın 104. Maddesine göre ; çıkaracağınız bir kararnameyle, önce Barolar ve TBB 'yı üst düzey kamu görevlisi yapın, sonra da canınız kimleri istiyorsa, onları atayın.
İleri demokrasinizi, bu şekilde taçlandırmış da olursunuz.
BAROLAR; YARGININ, ÖZGÜRLÜKLERİN İNSAN HAKLARININ VE ADALETİN GÜR, HÜR VE ÖZGÜR SESİDİR.
Tüm dünyada, Yargının ve Adaletin vazgeçilmez unsuru ve MEŞRULUK ÖLÇÜSÜ, bağımsız savunma ve güçlü avukatlıktır.
Barolar ; Yargının, Vicdanın, Özgürlüklerin, İnsan Haklarının ve Adaletin gür, hür ve özgür sesidir.
Bu sesi kısmaya yönelik her türlü girişimin sonu, ülkemiz ve milletimiz için hüsran olacaktır. Insanlık tarihi, bunun sayısız örnekleriyle doludur.
Zaten ülkemiz, tüm uluslararası hukuk, yargı, adalete erişim, özgürlük ve insan hakları sıralamalarında, en son ve en alt sıralardadır.
Hukukun ve adalet sistemimizin diğer tüm öncelikli sorunları ötelenerek, tüm Baroları susturmaya yönelik girişimler, Yargı reformu stratejisi belgesine dahi açıkça aykırı olacaktır.