KAYSERİ BAROSU KAHİM&S217;DEN ÇOK ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMA DAHA
Tarih: 10.06.2013 | Okunma Sayısı: 10128

KAYSERİ BAROSU AVUKAT HAKLARI VE HALKLA İLİŞKİLER TAKİP MERKEZİ (KAHİM) KOMİSYONUMUZUN İCRA VE İFLAS KANUNUNDA DÜZENLENEN “TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU”NUN SUÇ OLMAKTAN ÇIKARILMASININ SONUÇLARI İLE İLGİLİ YAPMIŞ OLDUĞU ÇALIŞMA ADALET BAKANLIĞI KANUNLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BAŞTA OLMAK ÜZERE,MECLİSTE GRUBU BULUNAN TÜM PARTİLERİN GRUP BAŞKANLIKLARINA,TÜM MİLLETVEKİLLERİNE VE BARO BAŞKANLIKLARINA GÖNDERİLMİŞTİR.
 

KAYSERİ BAROSU

AVUKAT HAKLARI VE HAKLA İLİŞKİLER TAKİP MERKEZİ

KOMİSYON ÇALIŞMASI

( KAHİM)

 

 

 

İCRA VE İFLAS KANUNUNDA DÜZENLENEN “TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU”NUN SUÇ OLMAKTAN ÇIKARILMASININ SONUÇLARI:

 SON ZAMANLARDA BİR KESİM SOSYAL MEDYADA KAMUOYU OLUŞTURMAK SURETİYLE “TAAHHÜDÜ İHLAL MAĞDURLARI” AÇILIMLARIYLA PAYLAŞIM SİTELERİ KURMUŞLAR, BU DURUMU SON DÖNEMDE İSE SİYASİ ARENAYA, PARLAMENTOYA KADAR SÜRÜKLEMİŞLERDİR. OYSA SESİ ÇIKAN BU KESİMİN YANINDA SESİZ KALAN VE SAYISI MİLYONLARI BULAN ALACAKLILAR DA BULUNMAKTADIR. DEVLETİN EN YETKİN GÜCÜ VEYA OTORİTESİNİN EYLEMLİ ORGANI OLAN İCRA DAİRELERİNİN FONKSİYONELLİĞİNİN TAMAMEN ORTADAN KALDIRILMASI ADALETİN VE HUKUKUN AMACI OLAMAZ. TAAHHÜT EDİLEN BORCUN ÖDENMESİ BİR YANA, BORÇTAN VE CEZADAN KURTULMA AMACINDAN BAŞKA AMACI OLMAYAN BU BASKI GRUPLARININ HAKSIZ VE MANASIZ TALEPLERİNİN DİNLENMESİ, SESSİZ KALAN AMA SAYISI KAT BE KAT FAZLA OLAN MASUM ALACAKLI VATANDAŞLARIN DEVLET OTORİTESİNE OLAN GÜVENCİNİ SARSACAKTIR.BU KONU İLE İLGİLİ OLARAK BİR MİLLETVEKİLİNİN TİS KALDIRILMASI İÇİN BİR KANUN TASARISI HAZIRLAYARAK MECLİSE SUNDUĞU HABERLERİ BİZLERİ İCRANIN SON KALESİ OLARAK KALAN BU YAPTIRIMIN KALDIRILMASI İHTİMALİ KARŞISINDA ENDİŞELENDİRMEKTEDİR. BU KISA AÇIKLAMADAN SONRA, BU SUÇUN KANUN MADDESİNE BAKILACAK OLUR İSE;

Ø 2004 SAYILI İİK.NUN 340. MADDESİNDE ÖDEME ŞARTINI İHLAL EDEN BORÇLUNUN 3 AYA KADAR TAZYİK HAPSİNE KARAR VERİLECEĞİ DÜZENLENMEKTEDİR.  MADDE HÜKMÜ “ BORÇLUNUN ÖDEME ŞARTINI İHLALİ HALİNDE CEZA:

MADDE 340 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 01.06.2005 RG NO: 25832 KANUN NO: 5358/11) 111 İNCİ MADDE MUCİBİNCE VEYA ALACAKLININ MUVAFAKATİ İLE İCRA DAİRESİNDE KARARLAŞTIRILAN BORCU ÖDEME ŞARTINI, MAKBUL BİR SEBEP OLMAKSIZIN İHLAL EDEN BORÇLUNUN, ALACAKLININ  ŞİKÂYETİ ÜZERİNE, ÜÇ AYA KADAR TAZYİK HAPSİNE KARAR VERİLİR. HAPSİN TATBİKİNE BAŞLANDIKTAN SONRA BORÇLU BORCUN TAMAMINI VEYA O TARİHE KADAR İCRA VEZNESİNE YATIRMAK ZORUNDA OLDUĞU MEBLAĞI ÖDERSE TAHLİYE EDİLİR; ÖDEMELERİNİ TEKRAR KESERSE, HAKKINDA TAZYİK HAPSİNE YENİDEN KARAR VERİLİR. ANCAK, BİR BORÇTAN DOLAYI TAZYİK HAPSİNİN SÜRESİ ÜÇ AYI GEÇEMEZ.”ŞEKLİNDEDİR.

          ANAYASA MAHKEMESİNE TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU NEDENİYLE; ADİL YARGILANMA HAKKININ VE SÖZLEŞMEDEN DOĞAN BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN YERİNE GETİRİLEMEMESİNDEN DOLAYI ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLAMA YASAĞININ İHLAL EDİLDİĞİ İLERİ SÜRÜLEREK BAŞVURUDA BULUNULMUŞ, YÜKSEK MAHKEME TARAFINDAN İSE ÖZETİ AŞAĞIDA BELİRLENDİĞİ ŞEKİLDE 12/02/2013 TARİHİNDE ŞÖYLE KARAR VERİLMİŞTİR.

 

1.    ADİL YARGILANMA HAKKININ İHLALİ İDDİASI’NA KARŞI:

 

1. ANAYASA’NIN 148. MADDESİNİN ÜÇÜNCÜ FIKRASI VE 6216 SAYILI KANUN’UN 45. MADDESİNİN (1) NUMARALI FIKRASI UYARINCA, ANAYASA’DA GÜVENCE ALTINA ALINMIŞ TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNDEN, AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ VE BUNA EK TÜRKİYE’NİN TARAF OLDUĞU PROTOKOLLER KAPSAMINDAKİ HERHANGİ BİRİNİN KAMU GÜCÜ TARAFINDAN İHLAL EDİLDİĞİNİ İDDİA EDEN HERKESEANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU YAPMA HAKKI TANINMIŞTIR. ANAYASA’NIN 148. MADDESİNİN DÖRDÜNCÜ FIKRASI İLE 6216 SAYILI KANUN’UN 49. MADDESİNİN (6) NUMARALI FIKRASINDA, BİREYSEL BAŞVURULARA İLİŞKİN İNCELEMELERDE KANUN YOLUNDA GÖZETİLMESİ GEREKEN HUSUSLARIN DEĞERLENDİRMEYE TÂBİ TUTULAMAYACAĞI, 48. MADDENİN (2) NUMARALI FIKRASINDA İSE AÇIKÇA DAYANAKTAN YOKSUN BAŞVURULARIN MAHKEMECE KABUL EDİLEMEZLİĞİNE KARAR VERİLEBİLECEĞİ BELİRTİLMİŞTİR.

2. BU KAPSAMDA, İLKE OLARAK BİREYSEL BAŞVURUYA KONU DAVADAKİ OLAYLARIN KANITLANMASI, HUKUK KURALLARININ YORUMLANMASI VE UYGULANMASI, YARGILAMA SIRASINDA DELİLLERİN KABUL EDİLEBİLİRLİĞİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ İLE KİŞİSEL BİR UYUŞMAZLIĞA DERECE MAHKEMELERİ TARAFINDAN GETİRİLEN ÇÖZÜMÜN ESAS YÖNÜNDEN ADİL OLUP OLMAMASI, BİREYSEL BAŞVURU İNCELEMESİNE KONU OLAMAZ. ANAYASA’DA YER ALAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLER İHLAL EDİLMEDİĞİ SÜRECE YA DA AÇIKÇA KEYFİLİK İÇERMEDİKÇE DERECE MAHKEMELERİNİN KARARLARINDAKİ MADDİ VE HUKUKİ HATALAR BİREYSEL BAŞVURU KAPSAMINDA ELE ALINAMAZ. BU DURUMDA, DERECE MAHKEMELERİNİN DELİLLERİ TAKDİRİNDE BARİZ BİR ŞEKİLDE KEYFİLİK BULUNMADIKÇA ANAYASA MAHKEMESİNİN BU TAKDİRE MÜDAHALESİ SÖZ KONUSU OLAMAZ.

3. BAŞVURU KONUSU OLAYDA BAŞVURUCU TARAFINDAN, İLK DERECE MAHKEMESİNCE KENDİSİNE TAZYİK HAPSİ VERİLMESİNE RAĞMEN AYNI DOSYADA YARGILANAN VE KENDİSİYLE AYNI DURUMDA OLDUĞUNU İDDİA ETTİĞİ BAZI KİŞİLERE CEZAYA HÜKMEDİLMEMESİNİN ANAYASAL HAKLARININ İHLALİNE YOL AÇTIĞI BELİRTİLMEKTEDİR. DOLAYISIYLA BAŞVURUCUNUN İDDİALARININ ÖZÜ, DERECE MAHKEMESİNİN DELİLLERİ DEĞERLENDİRME VE YORUMLAMADA İSABET EDEMEDİĞİNE VE ESAS İTİBARİYLE YARGILAMANIN SONUCUNA İLİŞKİNDİR.

4. AÇIKLANAN NEDENLERLE, BAŞVURUNUN KANUN YOLUNDA GÖZETİLMESİ GEREKEN HUSUSLARA İLİŞKİN OLDUĞU, DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ AÇIKÇA KEYFİLİK İÇERMEDİĞİ ANLAŞILDIĞINDAN, BAŞVURUNUN DİĞER KABUL EDİLEBİLİRLİK ŞARTLARI YÖNÜNDEN İNCELENMEKSİZİN, “AÇIKÇA DAYANAKTAN YOKSUN OLMASI” NEDENİYLE KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA KARAR VERİLMESİ GEREKİR.

 

2.     SÖZLEŞMEDEN DOĞAN BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN YERİNE GETİRİLEMEMESİNDEN DOLAYI ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLAMA YASAĞININ İHLALİ İDDİASINA KARŞI:

 

5. ANAYASA’NIN 38. MADDESİNİN SEKİZİNCİ FIKRASI ŞÖYLEDİR:

“HİÇ KİMSE, YALNIZCA SÖZLEŞMEDEN DOĞAN BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜ YERİNE GETİREMEMESİNDEN DOLAYI ÖZGÜRLÜĞÜNDEN ALIKONULAMAZ.”

6. 2004 SAYILI KANUN’UN 340. MADDESİNDE İCRA DAİRESİNDE KARARLAŞTIRILAN ÖDEME ŞARTININ BORÇLU TARAFINDAN İHLALİ DÜZENLENMEKTEDİR. MADDEDE YAPTIRIMA BAĞLANAN SÖZLEŞMEYE DAYALI BİR BORCUN ÖDENMEMESİ OLMAYIP, BORÇLUNUN HACZEDİLEN MALININ SATIŞININ TAKSİTLE ÖDEME TEKLİF VE TAAHHÜDÜ GERÇEKLEŞENE KADAR ERTELENMESİNE İLİŞKİN, RESMÎ MAKAMLAR HUZURUNDA VERİLEN TAAHHÜDÜN MAKBUL BİR SEBEP OLMAKSIZIN YERİNE GETİRİLMEMESİDİR. BURADA KORUNAN HUKUKİ YARAR, KİŞİLERCE DEVLET KURUMLARINA VERİLEN SÖZLERİN TUTULMASI VE KAMU OTORİTESİNE OLAN İTİMADIN SARSILMAMASIDIR. (ANAYASA MAHKEMESİNİN 21/11/2002 TARİH VE E.2000/415, K.2002/166 SAYILI KARARI).

Ø TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇUNUN OLUŞABİLMESİ İÇİN, ÖDENECEK TOPLAM MİKTARIN RAKAMSAL OLARAK BELİRLENMESİ, TARAFLARIN BELİRLENEN BU MİKTAR ÜZERİNDE İCAP VE KABULDE BULUNMASI ZORUNLUDUR. TAAHHÜT ESNASINDA ÖDENECEK MİKTARIN HİÇBİR KUŞKUYA YER VERMEKSİZİN BELİRLENMESİNDE ZORUNLULUK BULUNMAKTADIR;

BORÇLUNUN ÖDEME ŞARTINI İHLAL ETMESİ HALİNDE İCRA CEZA MAHKEMELERİNDE HEMEN CEZALAR VERİLMEMEKTEDİR.ÖNCELİKLE,TAAHHÜT EDİLEN BORCUN KÜSURATINA KADAR DOĞRU HESAPLANIP-HESAPLANMADIĞI, ALACAK KALEMLERİNİN AÇIKÇA YETMEZ, AYRICA TEK TEK GÖSTERİLİP-GÖSTERİLMEDİĞİ, TAKSİTLER ARASINDA İŞLEMİŞ FAİZİN NET NE KADAR OLDUĞUNUN YAZILIP-YAZILMADIĞI, İHTARIN USULÜNE GÖRE YAPILIP YAPILMADIĞI, TEBLİGATIN YAPILIP-YAPILMADIĞI, YAPILSA BİLE TAKİBİN KESİNLEŞİP-KESİNLEŞMEDİĞİNİN HATASIZ OLARAK BELİRLENMESİ GEREKİR. BORÇLUNUN HESAP ÖZETİNİ VEYA TABLOSUNU GÖRDÜM, İTİRAZIM YOKTUR, LEHİME İŞLEYECEK SÜRELERDE FERAGAT EDİYORUM ŞEKLİNDE Kİ BEYANLARI DA MAHKEME TARAFINDAN BORÇLU LEHİNE YORUMLANMAKTADIR. BİR VE İKİ YILLIK ZAMAN AŞIMI SÜRÜLERİ DE DİKKATE ALINDIĞINDA İŞ BU YASAL DÜZENLEMELER ZATEN BORÇLU LEHİNEDİR. UZAYAN YARGI SÜRECİ VE VERİLEN MAHKUMİYETKARARIRININ KESİNLEŞMESİNİ TAKİP EDEN YARGI BÜROKRASİSİ DE DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE BU SUÇUN MAĞDURU BORÇLU DEĞİL AKSİNE HAKKINI ARAYAN BİRDE KAMU OTORİTESİ VE ADALET DAĞITAN YARGIYI VERDİĞİ SÖZ İLE ALDATILAN ALACAKLIDIR. HUKUK HAKLININ YANINDA ONUN HAKKINI KORUMAK İÇİN VARDIR.

            TÜRKİYE’NİN, İCRA UYGULAMALARINDA GELİNEN SON DURUMU DİKKATE ALINDIĞINDA KARNESİ ZAYIFLAR İLE DOLUDUR. ÖNCELİKLE TELEFON HATTI HACİZLERİNİN KALDIRILMASINDAN BAŞLAMAK SURETİYLE, EMEKLİ MAAŞ HACİZLERİNİN KALDIRILMASI, YILAN HİKÂYESİNE DÖNEN ÇEK CEZALARININ KALDIRILMASI VE EN SON 2012 YILINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLE EV EŞYALARININ HACİZLERİNİN KALDIRILMASI KARŞISINDA VATANDAŞIN ALACAKLARINI TAHSİL EDEBİLMEK İÇİN KAMU OTORİTESİNİ KULLANABİLMESİNİN ÖNÜ CİDDİ BİÇİMDE TIKANMIŞTIR. ŞİMDİ DE ÖDEME ŞARTINI İHLAL SUÇUNUN KALDIRILMAYA ÇALIŞILMASIYLA BİRLİKTE, TAHSİLÂT İÇİN SON BİR FIRSAT DAHA ALACAKLILARIN ELİNDEN ALINMAYA ÇALIŞILMAKTADIR. BU DURUM ÇOK AĞIR SONUÇLAR DOĞURABİLİR. BASİRETLİ BİR SİYASETÇİNİN BUNUN SONUCUNDA, ARTIK DEVLETE GÜVENEMEYEN BİR HALDE BULUNAN ALACAKLININ DURUMUNU DA DÜŞÜNMESİ GEREKLİDİR. ŞAYET DEVLET, KURDUĞU HUKUK DÜZENİ İLE İNSANLAR ARASINDAKİ İHTİLAFLARI ÇÖZMEKTEN ACZİYETE DÜŞERSE, DURUMDAN VAZİFE ÇIKARACAK İLLEGAL OLUŞUMLARIN DEVREYE GİRECEĞİNİ SÖYLEMEK KEHANET OLMASA GEREK. BU DURUMDA HANGİ MANTIKLA YAPILDIĞI BİLİNMEZ AMA SÜREKLİ OLARAK “BORÇLUNUN YANINDA, BORÇLUNUN HAMİSİ” KONUMUNDA OLAN DEVLET, ACABA BU SEFERDE BU İLLEGAL OLUŞUMLARDAN “BORÇLULARI” KORUYABİLECEK Mİ? İNSANLAR “MAŞA VARKEN BEN ELİMİ ATEŞE SÜRMEYEYİM” DİYE DÜŞÜNDÜĞÜ İÇİN DEVLET OTORİTESİNE SIĞINARAK ALACAKLARININ TAHSİL EDİLMESİNİ BEKLEMEKTEDİR. SOSYAL HUKUK DEVLETİNİN AMACI BİREYLERİN HAKLARINI GÜVENCE ALTINA ALMAK DEĞİL DE NEDİR? ŞAYET BU YOLLAR KAPANIRSA, AVUKATLAR OLARAK BİZLER İCRA TAKİBİ ALMAYACAĞIZ YA DA ALAMAYACAĞIZ. ZİRA KİMSE SONUÇ ALAMAYACAĞI İŞİ ALMAZ. 

DEVLET KENDİ ALACAĞINI ALMAK İÇİN EMEKLİNİN MAAŞINDAN DOĞRUDAN KESİNTİ YAPARKEN GERÇEKTEN “ADİL” Mİ DAVRANMAKTADIR.  O ZAMAN NEDEN BİR SADE VATANDAŞ OLAN ALACAKLI EMEKLİ MAAŞINDAN ALACAĞINI  ALAMAMAKTADIR?

 YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERLE BELKİ TOPLUMDAKİ BAZI KİŞİLER “MUTLU VE MEMNUN” EDİLEBİLİR. PEKİ, ALINTERİNİ, EMEĞİNİ, DİŞİNDEN TIRNAĞINDAN ARTIRARAK YAPTIĞI BİRİKİMİNİ KANUNLAR VE UYGULAMALARDAKİ BOŞLUKLARDAN DA YARARLANAN O “MUTLU VE MEMNUN” KESİME KAPTIRANLAR NE OLACAK? ONLAR NE ZAMAN “MUTLU VE MEMNUN” EDİLECEK???

            YASAL DÜZENLEME YAPTIĞI SIRADA KANUN KOYUCUDA VAR OLMASI GEREKEN TEK AMAÇ, HUKUKU VE ADALETİ TEMİN ETMEK SURETİYLE BİREYLERİN HAKLARINI GÜVENCE ALTINA ALMAKTIR.BU NEDENLE, KANUN KOYUCUNUN SÖZDE MERHAMET DUYGUSU İÇERİSİNDE HAREKET EDEREK HACİZLERİ ÖNEMLİ BOYUTTA SINIRLANDIRMASI VE ŞİMDİ DE TAAHHÜDÜ İHLAL CEZALARINI KALDIRMAYA ÇALIŞMASI, KANUNEN HAK SAHİBİ OLAN ALACAKLININ ALACAĞINA KAVUŞMASINA HAKSIZ OLARAK ENGEL OLMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. BU DURUM HUKUK VE ADALET ANLAYIŞIYLA BAĞDAŞMAMAKTADIR. YASAL OLARAK HAK SAHİBİ OLDUĞU ALACAĞINA YASAL YOLLARLA KAVUŞAMAYACAĞI YÖNÜNDE KANAATE VARAN VATANDAŞIN TİCARETTE DAHA TEMKİNLİ DAVRANACAĞI, VADELİ ALIŞ VERİŞ YAPMAKTAN KAÇINACAĞI DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE, YASA KOYUCUNUN BU YANLIŞ TUTUMU KARŞISINDA TİCARİ HAYATIN DA OLDUKÇA OLUMSUZ ETKİLEYECEĞİ ORTADADIR. AMA TÜM BUNLAR KARŞISINDA BİLE KANUN KOYUCU DUYARSIZ KALMAKTA, GERÇEKLERİ GÖZ ARDI ETMEKTEDİR.

T.C. YARGITAYCEZA GENEL KURULU2001/8-151 ESAS- 2001/169 KARAR VE 25.09.2001 TARİHLİ İLAMINA GÖRE; “TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇUNUN MÜEYYİDE ALTINA ALINMASININ AMACI, BORÇLUNUN RIZASI İLE ÖDEMENİN NE ZAMAN YAPILACAĞI SÖZÜNÜN VERİLMESİ BU SÖZÜN YERİNE GETİRİLMEMESİ HALİNDE CEZALANDIRILACAĞINI BORÇLUNUN BİLMESİDİR. MÜEYYİDE ALTINA ALINAN HUSUS VERİLEN SÖZDE DURULMAMASIDIR. BORCUN MİKTARININ AZ VEYA ÇOK OLMASI ÖNEMLİ DEĞİLDİR.”

 

BUNUN YANINDA İİK. NUN 354. MADDESİNDE BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, BORÇLUYA BORCUNU ÖDENMESİ HALİNDE CEZA VERİLEMEYECEĞİ DAHA DOĞRUSU DAVANIN BÜTÜN NETİCELERİ İLE DÜŞECEĞİ KONUSUNDA KANUN BİR HAK VERMİŞTİR. BU NEDENLE SÖZLEŞMEDEN DOĞAN BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN YERİNE GETİRİLEMEMESİNDEN DOLAYI ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANDIĞINA İLİŞKİN İDDİA TAMAMIYLA YERSİZDİR.

 

 PEKİ YA BİZ AVUKATLAR YILLARCA EMEK VEREREK, HAKARETE, TEHDİDE, ŞİDDETE MARUZ KALARAK SONUCA YAKLAŞTIRDIĞIMIZ HER İŞTE NEDEN YENİ BİR YASAL DÜZENLEMEYE MARUZ KALIYORUZ. BİZLER DEVLET İLE VATANDAŞ ARASINDA KÖPRÜ VAZİFESİ GÖRMEKTEYİZ. VATANDAŞIN YASAL HAKLARINI KULLANABİLMEK İÇİN YEGANE VASITA BİZLERİZ. BİZİM EKMEĞİMİZLE, EMEĞİMİZLE OYNANIRSA HİÇ KİMSE BİZDEN BU GÖREVİ YERİNE GETİRMEMİZİ BEKLEYEMEZ. BİZLERİN YOKLUĞUNDA İSE ORTADA NEHUKUK KALIR NE DE DEMOKRASİ. EKMEĞİMİZLE, EMEĞİMİZLE OYNAMAYIN…

 BİZ AVUKATLAR OLARAK ARTIK MÜVEKKİLLERİMİZE YAPILAN BU DEĞİŞİKLİKLERİ SÖYLEMEYE UTANIR HALE GELDİK. HİÇBİR MANTIKLI AÇIKLAMASI  OLMAYAN VE VİCDANLARDA HİÇBİR ZAMAN YERİNİ BULMAYACAK BU UYGULAMALARIN DERHAL SONA ERDİRİLMESİ, ALACAKLILARA HAKLARININ AVUKATLARA DA YETKİLERİNİN İADE EDİLMESİ GEREKİR. “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR” SÖZÜNDE GEÇEN MÜLK KELİMESİ DEVLETİ TEMSİL EDER. ADALET OLMAZSA DEVLETTE OLMAZ.

SONUÇ         : TAAHHÜT İHLAL SUÇU, ADİL YARGILANMA HAKKININ VE SÖZLEŞMEDEN DOĞAN BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN YERİNE GETİRİLEMEMESİNDEN DOLAYI ÖZGÜRLÜĞÜN KISITLANMASI SONUCUNU DOĞURMAZ. İCRA SUÇLARI, ÖZELLİKLE TAAHHÜT İHLAL SUÇU; DEVLET OTORİTESİ OLAN İCRA ORGANINA KARŞI VERİLEN SÖZÜN TUTULMAMASI SONUCU KAMU OTORİTESİNE OLAN İTİMADIN SARSILMASIDIR. BİRDE SESSİZ KALIP HAKKINI YASAL YOLLARDAN ARAYARAK DEVLETE GÜVENEN ALACAKLILARIN DURUMUNU HİÇE SAYMAK HUKUKA UYGUN DAVRANIŞ OLMAZ.TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇUNUN İŞLEVSEL HALE GETİRİLMESİ YARGI BÜROKRASİSİNİN AZALTILIP, YARGININ BU TÜR ŞEKLİ SUÇLARDA HAREKET ALANIN ZENGİNLEŞTİRİLMESİ İÇİN ÇALIŞMA YAPILMASI YERİNE, BU SUÇUN CEZASIZ BIRAKILMASI ADALETSİZLİK OLUR. BU YÖNLÜ DÜZENLEMELERİN KARŞISINDA OLACAĞIMIZI, HER PLATFORMDA DAHA GENİŞ ÇALIŞMALAR İLE MÜCADELE EDECEĞİMİZİN BİLİNMESİNİ BİLGİLERİNİZE RİCA EDERİM. 11/06/2013

 

KAYSERİ BARO BAŞKANI

      AV. FEVZİ KONAÇ

ETKİNLİK TAKVİMİ

23.12.2024
AV. MURAT TOLGA ÖZSOY
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.