KAYSERİ BAROSU KAHİM KOMİSYONUMUZDAN AVUKATLIK KANUN TASARISI ÇALIŞMASI
Tarih: 20.02.2014 | Okunma Sayısı: 2962

KAYSERİ BARO BAŞKANLIĞI

AVUKATLIK HAKLARI VE HALKLA İLİŞKİLER TAKİP MERKEZİ

YÜRÜTME KURULU
(KAHİM)

 

 

Avukatlık Kanun Tasarısı Çalışmaları İçin Teklifler

 

           Bu başlık altında yazılacak birçok konu ve açılım olmakla birlikte yapılacak  çalışmalar iki kategoride değerlendirilebilir :

           Birincisi uzun vadede sonuç verecek değişiklikler. Bunlar bu günden yarına netice verecek uygulamalar olmayıp mesleğin itibarının artmasıyla paralel olarak ekonomik duruma yansıyacak değişiklikler olacaktır.

            İkincisi  ise uygulamaya geçirilmesiyle hemen neticesi alınabilecek değişiklikler olacaktır.

            Ancak her iki tür faaliyetin neticeye ulaşabilmesi  için de bu konuda olmazsa olmaz esas şart  :

1-     Milletvekili olduktan sonra milletin vekili olduğunu unutarak şahsının vekilliğine soyunmayacak , her platformda sorunlarımızın çözümü için mücadele verecek cesur,dirayetli , geçmişini unutmayan MİLLETVEKİLLERİ

 

2-    Çalışma alanlarının rutin belli günlerde açıklama yapmak ve kalem faaliyetleriyle uğraşmanın ötesinde Avukatların gerçek sorunlarını her platformda dile getirmeyi vazife bilen, bunun için mücadele eden, siyasi görüş ve düşüncelerden arınmış BARO BAŞKAN VE YÖNETİM KURULLARI

 

3-     Kendilerini seçimden seçime hatırladığımız, siyasi mevzular olduğunda bir siyasetçi gibi meseleye sahip çıkan ve muhakkak beyanat veren ancak asıl kuruluş amacı mesleği ve meslektaşları korumak,kollamak, daha iyi şartlarda mesleklerini icra etmelerini sağlamak olan yaklaşık 100.000 kişilik meslektaş topluluğuna sahip fakat kendi gücünden ve varlığından adeta habersiz bulunan TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

 

 

4-     Her sohbet meclisinde avukatların sorunları konuşulurken mangalda kül bırakmayan, sorunlar hakkında adeta kitap yazacak çapta bilgi,birikim ve kuyruk acısı olan ancak mesele bu konuda çalışmaya gelince ne hikmetse bir tane bile bulamadığımız o muhteşem UYUR GEZER MESLEKTAŞ TOPLULUĞUMUZ.


          BU DÖRT GURUP ORTAK OLARAK ÇALIŞMADIĞI SÜRECE, KAPALI OLAN KAPILARI BIKMAK USANMAK BİLMEDEN ÇALMAYI KENDİNE ŞİAR EDİNMEDİĞİ SÜRECE, HİÇ KİMSE OTURDUĞUMUZ YERDEN BİZE BU HAKLARI BAHŞETMEZ. AĞLAMAYANA MEME VERMEZLER ,BAŞKALARININ HAKLARINI SAVUNMAYI KENDİSİNE MESLEK EDİNMİŞ BİZLER KENDİ HAKLARIMIZ KONUSUNDA ÇARESİZ,GAYRETSİZ,EMEKSİZ VE SESSİZ KALIYORSAK DAHA ÇOK SENELER ŞİKAYET EDER AMA BİR ARPA MİKTARI YOL ALAMAYIZ.

               Bu konuda çalışmaları takdire şayan birçok meslek gurubu var .. Mali Müşavirler, Noterler Birliği, Türk Tabipler Odası .. Gel gör ki bunların yanında bizim mesleğimiz  ve üst çatımız olan BAROLAR BİRLİĞİNİN  esamesi dahi okunmuyor. Mesleğimizle ilgili olmak üzere Lobi faaliyeti yapılıyor mu acaba ? Veya şöyle soralım Lobi Faaliyeti diye bir kavramı ilgili olan kişiler hiç duydu mu acaba?

                Arşivleme dışında hiçbir özelliği olmayan NOTERLER nerdeyse bütün yazılı evrakların kendi tasdikleri olmadan geçerli olmayacağı bir yapıya doğru giderlerken, Mali Müşavirlerin Vergi mahkemelerinde vekil sıfatıyla dava açabilme yollarını zorlarken bizim o devasa topluluğumuz nerdedir acaba? Sesimiz,soluğumuz hiç çıkıyor mu ?

            Bu konuda etkin mücadele vermek, haklarını söke söke almak  şöyle dursun sessizliği ile ilgi çeken bu topluluğu bu sergiledikleri SESSİZ SEDASIZ, UYUR GEZER vaziyetten dolayı çok rahat, bir eli yağda bir eli balda bir meslek gurubu olarak gördükleri için mevcut olan haklarımızı ellerimizden aldıkları gibi (Kamulaştırma kanunu, el atmadan dolayı tazminat davalarında maktu ücret getirilmesi, çek kanununda yapılan değişiklik vs vs) Ayrıca VUR ABALIYA meşhur deyişiyle madem bunlardan ses seda çıkmıyor birde VERGİ BASKISI oluşturalım demek ki bunların durumu çok iyi denilerek ekstra vergi tahakkukuna çalışılıyor. Meslektaşlar potansiyel vergi kaçıran gurup olarak görülüyor.

Teklifler:

A – Hemen netice alınabilecek uygulamalar:

1-    Dava açmak ve takip yapmak için avukat olma zorunluluğu getirilmelidir.Bununla bağlantılı zorunlu avukat sigortası sistemi getirilerek alınacak cüzi primlerle bir dava ile karşılaşıldığında Avukat yardımından istifadenin sağlanması bunun karşılığı ödenecek ücreti vekaletin sigorta priminden karşılanması…

2-    Tüm ticari şirketlere kuruluş aşamasında ve faaliyetleri sürecinde avukat bulundurma zorunluluğu getirilmeli, yasa ile müeyyideleri düzenlenmelidir.

 (kurulmamış sayılma ve ticari faaliyetlerin durdurulması)

 

3-    MK, BK, TTK ve diğer yasalarda yapılacak değişikliklerle belirli bir miktar üzerindeki sözleşmelerde ve kambiyo senetlerinin düzenlenmesi aşamasında

 ( 10.000,00 TL gibi) avukat bulundurma zorunluluğu getirilmeli ve yasa ile müeyyideleri düzenlenmelidir. (sözleşmenin veya kambiyo senedinin geçersizliği ve delil teşkil etmemesi)

 

4-    Taşınmaz satışları veya satış vaadi sözleşmeleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin düzenlenmesi sırasında avukat bulundurma zorunluluğu getirilmeli ve yasa ile müeyyideleri düzenlenmelidir. (Satışın ve sözleşmenin geçersizliği ve delil teşkil etmemesi)

 

5-    Kat Mülkiyet Kanunundan yapılacak olan bir değişiklikle 50 bağımsız bölümü geçen apartman ve sitelerde avukat bulundurma zorunluluğu getirilmelidir. Müeyyideleri yasa ile düzenlenmelidir.

 

6-    Kira sözleşmelerinin muhakkak avukat marifetiyle düzenlenmesi aksi halde geçersizliği şeklinde bir düzenleme yapılması.

 

7-    Noterlere avukat istihdamı zorunluluğu getirilmelidir. Müeyyideleri yasa ile düzenlenmelidir.

 

8-    Noterlere verilen Veraset ilamı ve vekalet çıkartılması yetkisinin Noterlerden alınarak Barolar aracılığıyla avukatlar marifetiyle yapılması sağlanmalıdır. Bununla bağlantılı olarak bu işlemlerden alınacak bedellerden belli payın tüm avukatların mesleki sigorta poliçe primi olarak kullanılması sağlanabilir veya havuz sistemi getirilerek genç meslektaşlara katkı sağlanabilir.

 

9-    Belirli bir miktar üzerindeki ihalelere girebilmek ve pey sürebilmek için avukat bulundurma zorunluluğu getirilmeli ve müeyyidesi yasa ile düzenlenmelidir. (ihaleye girememe veya ihalenin yapılmamış sayılması)

 

10- İşçi ve işverenler arasında imzalanacak olan yazılı sözleşmelerin zorunlu hale getirilmesi ve sözleşmenin düzenlenmesi sırasında avukat bulundurma zorunluluğu getirilmelidir. Müeyyidesi yasa ile düzenlenmeli ve işlerliği sigorta girişleri yapılırken iş akdinin de sunulması zorunluluğu getirilmelidir.

 

11- Belirli gelir seviyesi üzerindeki (gelir vergisi beyanına göre) ailelere, aile avukatlığı zorunlu hale getirilmelidir.

 

12- Yukarıda bahsetmiş olduğumuz işlemleri yapan avukatlara maktu ücretler ödenmeli ve her bentteki işlemin gerçekleştirilmesi aşamasında avukatın ücretinin ödendiğini gösterir banka dekontlarının da dosyaya sunulası zorunluluğu getirilmelidir. (vekaletlerdeki baro pulları gibi)

 

13- Avukatlara dava ve takip sırasında yazılı sözleşme ve maktu ücret belirlenmiş ise ücret ödendi banka makbuzlarının dava dosyasına aynen baro pulları gibi sunulması zorunluluğu getirilmelidir. Müeyyidesi yasa ile düzenlenmelidir.

 (davanın veya takibin açılmamış sayılmasına karar verilmelidir.Avukatların vergi kaçırıyorlar iddialarının bu şekilde ortadan kaldırılması gerekmektedir.) (Bu hususu avukatlık sözleşmesinin zorunlu hale getirilmesi ve baro denetiminden geçirilmesi şeklinde dile getiren meslektaşlar da vardır.)

 

14- Dava ve takip dosyalarında avukatın onayı olmadan alacaklıya ödemenin yapılmaması (yüzdeli veya dava veya takip sonunda vekâlet ücreti ödemeli sözleşmelerinin garanti altına alınması). Avukatlık ücretinin de avukatın baro nezdinde açılacak olan banka  hesaplarına aktarılması zorunluluğu getirilmelidir. Avukatın iş sahibi ile ücret konusunda yüz göz olmasının bu şekilde engellenmesi gerekmektedir.

 

15- Arabuluculuk ile ilgili getirilen düzenleme biran önce değiştirilmelidir.“Mizahi” durumumuz Arabuluculuk Yasası ile tescilleniyor; “Fakülteyi bitirip ilk günden her türlü hak ve donanıma sahip avukat olabilirsin fakat arabulucu olabilmek için avukatlıkta beş yıl kıdem alman ve de arabuluculuk sınavını başarman gerekir.” Bu abes ve mizahi durumun bir an önce giderilerek  Mesleki eğitimleri gereği zaten Arabuluculuk faaliyetini bizzat yapan Avukatların bu mükellefiyetten azade tutulması .

 

Hukukçu olmayanlara da arabulucu olma yolunu açan yasa yanlış uygulamalara sebebiyet verecektir.Hiç kimse 100 saatlik eğitimle yeterli ve gerekli hukuk nosyonuna sahip olamayacaktır. Hukukçular haricinde arabuluculuk yapma görevi kimseye verilmemelidir.

 

16- Yeni Türk Ticaret Kanunu ile getirilen denetim mecburiyeti bağlamında eklenecek bir madde ile denetçiler arasında bir avukatın bulundurulması zorunluluğu getirilmelidir. Şirket faaliyetlerinin büyük bir kısmı hukuki işlemler üzerinden yürümekte iken avukatın denetiminden geçmeyen şirket faaliyetinin verimli olmayacağı açıktır.

17- Avukatların dershane ve kurslarda sigorta zorunluluğu olmadan serbest meslek makbuzu ile ders verebilmeleri.

 

18- Avukatlık mesleği kanuni tanım gereği kamusal bir meslektir. İnsanların hak arama özgürlüğüne yardım faaliyeti içeren avukatlık hizmetinden yüksek oranda KDV alınması kabul edilemez. Hali hazırda %18 olan bu aranın %1 e olmaz ise muhakkak aşağıya çekilmesi gerekmektedir.

Ayrıca KDV tahakkuku ile ilgili düzenleme yapılarak KDV yükümlülüğünün ücretin alındığı tarihte ve NET ÜCRETTEN tahakkuk edeceği hususunda                                                         

kanunda değişiklik yapılmalı. Aksi takdirde yakın zamanda yaşadığımız sıkıntılara benzer sıkıntıların önü alınamaz

Avukatın yerine getirdiği hizmet niteliği itibariyle kamu hizmetidir. Kamu hizmeti olması nedeniyle KDV oranının diğer serbest meslek faaliyeti gösteren meslek gruplarından farklı olması gerekmektedir. Yine hak arama özgürlüğü uluslararası sözleşmeler ve anayasa ile güvence altına alınmış bir hak olup, avukata ödenecek ücrete uygulanan % 18 lik oran kişilerin hak arama özgürlüğünü de kısıtlayan bir durumdur. Uygulamada zaten avukatlar + Kdv olarak anşamamakta ve anlaşılan ücretin içerisinden kdv ödemek zorunda kalmaktadır. Kazandığı ücretten KDV ödeyen avukatın gösterebildiği giderler kısıtlı olduğundan aldığı mal ve hizmet karşılığı tekrar KDV ödemek zorunda kaldığından aslında ödediği KDV % 36 olmaktadır. Bu nedenle de oran düşürülmelidir. Yine oranın düşürülmesi avukatın verdiği her türlü hizmete makbuz kesmesini sağlayacak ve devletin vergi gelirinde artış olacaktır.  

Uygulamada ücret peşin alınmamakta, bazen de hiç tahsil edilememektedir. Kdv yükümlüğün ücretin tahsili ile doğması adil ve hakkaniyete uygun olacaktır. Aksi halde henüz elde etmediği ve belkide hiçbir zaman tahsil edemeyeceği bir ücretin kdv.sini ödemek zorunda kalacaktır.

Kdv’nin bürüt ücret üzerinden hesaplanması halinde ödenen vergi için de kdv ödenmektedir. Verginin kdvsinin ödenmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı bir durumdur.

19- Mesleğe yeni başlayan avukatları destek mahiyetinde ilk yıl baro aidatı alınmaması.

 

B- Zaman İçinde Netice Alınabilecek Uygulamalar :

1-    Hukuk Fakültesi açma furyasına bir an önce son verilmelidir. Mevcut Hukuk Fakülteleri için bir standart yapı belirlenip bu yapıya uymayan fakültelerin kapatılması sağlanmalıdır.

2-    İdari Hakim ve Savcılığa Hukuk Fakültesi mezunu olmayanlar alınmamalıdır.

3-    Avukatlık sınavı staj eğitimine başlamadan önce merkezi sistemle yapılmalıdır. Avukatlık sınavını kazananlar staja başlamalıdırlar. Bu konuda Alman modeli güzel bir modeldir: Hakim,savcı, avukat tek ve aynı sınavdan geçecek ve o sınava girerken tercihini yapacak. Ben hakim,savcı veya avukat olacağım diyecek ve birlikte staj dönemini geçirecekler. Staj dönemi başlar başlamaz da ücret alacaklar.Aksi takdirde bugün adliyeye alınacak katip ve cezaevine alınacak gardiyan için dahi KPSS sınavı var. Tercihen Hukuk Fakültesi mezunu olmak diyor. Ancak KPSS de 70 alırsan. Ama avukatlıkta böyle bir mecburiyet yok. Bu izah edilemez…

Sınav için belli sınırlı sayı konmalı (3 olabilir.Bildiğim kadarıyla Fransa’da öyle) Sınavı kazanamayanlar Avukat yanında yardımcı olarak çalışma yapmalı ancak belli davalara girebilmeli (pratisyen hekimliğe benzer bir yapı)

4-    Türkiye Barolar Birliği sağlanacak bir ( vekalet pul giderleri gibi) kaynakla, stajyer avukata staj süresince en az asgari ücret tutarında aylık ücret ödenmelidir. Ayrıca, staj süresince stajyer avukat, her türlü sağlık hizmetine ulaşabilmeli ve bu hizmetten ücretsiz yararlanabilmelidir.

 

5-    Meslekte 10 yılını doldurmuş olan avukatlara; diplomatik pasaport verilmesi.

 

6-    Anayasanın 48. maddesi çalışma ve sözleşme özgürlüğünden söz eder.”Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir.Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. …..).Ancak bu özgürlük sınırsız bir özgürlük olmayıp “Kamu Yararı” amacıyla sınırlandırılabilir.Nitekim herhangi bir şehirdeki ticari taksi sayısı sınırlıdır.Her aklına esen bir otomobil alıp ticari taksi işletemez.Keza bir adliye çevresindeki Noter sayısı belirlidir.Her isteyen hukuk fakültesi mezunu istediği yerde noterlik yapamaz.Bu ve benzeri örneklerde görüleceği üzere Kamu yararı gözetilerek her Baro çevresindeki Avukat sayısı sınırlandırılabilir.

               Bunun için nesnel ölçüler konulabilir.Örneğin o baro çevresindeki nüfus,  adliyelerdeki dosya sayısı, ekonomik ilişkiler, noterlikçe verilen vekaletnameler vb.

7-    Hemen her adliyenin çevresinde yüzlerce arz-u halci bulunmaktadır. Bunların faaliyetlerine son verilmelidir.

 

8-    Kapsamı çok iyi düzenlenmiş zorunlu mesleki risk sigortasının oluşturulması, avukatlık yapacak kişinin diğer şartlar yanında faaliyet göstermek istediği branşlarda mesleki faaliyeti sebebi ile kişilere verebileceği zararları sigorta

ettirmesi zorunlu olmalı; mesleki riskini sigorta ettirmediği alanlarda faaliyetine izin verilmemelidir.

 

9-    Avukatlık Kanununda düzenlenen Disiplin Cezaları tekrar gözden geçirilerek etkin hale getirilmeli , hiç etkinliği olmayan Uyarma ve Kınama cezaları kaldırılarak bunun yerine etkili olabilecek para cezası, meslekten kısa süreli men ve meslekten men cezaları uygulanmalıdır.

 

10- Dava masraflarının yüksek olması. Özellikle yeni HMK ile dava açılırken bütün masraf kalemlerinin talep edilmesi Hak arama özgürlüğünü tamamen yok etmiştir. Vatandaş en basit davada dahi 40 kez düşünür hale gelmiş, eğer maddi durumu el vermiyorsa yaşadığı hukuki sıkıntıyı sineye çekmek zorunda bırakılmıştır.

 

11- Avukat ücreti konusundaki boşluğun biran önce giderilmesi gerekmektedir. Dava neticesinde verilen Avukata ait olması gereken ücret maalesef hala davacı yada davalı lehine olarak hükmedilmektedir.

 

12- CMK sistemi hakkında tafsilatlı bir düzenleme getirilmesi. Bütün kesimler için şikayet konusu edilen CMK ve Adli Müzaharet uygulaması kaldırılarak bütün vatandaşlar için uygulanabilecek devlet destekli hukuk sigortası yürürlüğe sokularak hem vatandaşın uygun koşullarda dilediği avukattan hizmet alması hem de adaletin en süratli bir şekilde  tecellisi konusunda imkan sağlanmalıdır.Devlet desteği için  CMK ve Adli Müzaharete ayrılan pay yeterli olacaktır.

 

13- Avukatların soruşturulmasındaki adaletsizlik. Avukat potansiyel suçlu olarak kabul edilmekte aksini düşünüyorsan gel ağır cezada durumu ispat et denilmektedir.

 

14- Yargıda avukatlar aleyhine olan eşitsizlik. Avukatlık Kanunu 1. Maddede yapılacak değişiklikle Avukatların Hakim ve Savcılarla aynı hak ve yetkilere sahip olduğu, haklarında yapılacak cezai soruşturmaların,idari cezaların vs da aynı ölçüde değerlendirileceği şeklinde kapsamlı bir ibare konulması ..

 

Avukatın yargı mensubu olarak kanunlarda  tanımlanması bir çok çözüm bekleyen (silah ruhsatı ile harcı,yeşil pasaport ve diğerleri) sorunu kendiliğinden çözebilecektir.

 

15- Hakim ve Savcıların karar ve mütalaalarının not sisteminden geçirilerek başarılı hakim ve savcıların maddi yönden desteklenmesi . Başarısız hakimlerin kıdemine bakılmaksızın maaş kesintisi uygulanması.

 

16-Adaletin tecellisi için avukatların delillere ulaşması imkanı sınırlamaya tabi tutulmayarak her türlü veri tabanından bilgi ve belgeye ulaşmasına en geniş şekilde imkan verilmelidir.

 

 17-Avukatların yargılanması için aynı hakimlerde olduğu gibi bir ön büro ve raportör uygulamasına geçilmeli yargılamalarında kendi barosundan bir temsilci ,birlikten bir temsilci ve bir hakim görev almalıdır.

18-Mesleğin itibarının arttırılabilmesi için meslek içi eğitim faaliyetlerine önem verilmeli, bu çalışmalara katılımın zorunlu olması yanında eğitimler sonunda yeterlilik sınavları yapılmalıdır.

 

19- Avukatlık Kanunu 12. Madde (Avukatlıkla birleşebilen işler) tekrar düzenleme getirilerek bu alan daraltılmalıdır.

 

20- Zorunlu avukatlık sisteminin alanının genişletilmesi ve takibinin sıkı bir şekilde yapılması. Bu konuda denetim mekanizmasının iyi çalışması halinde gerek kooperatifler gerekse a.ş. hakkında önemli yaptırımlar getirilebilir.(Bu sistemde görev alan avukatlara da kota uygulamasının getirilmesi uygun olacaktır.)

 

21- Adalet komisyonunda muhakkak avukat temsili sağlanmalı ,15. Maddede belirtilen hususun derecelendirilmesinde Adalet Komisyonunun da değerlendirmesinin alınması hususunun yapılacak düzenlemede yer alması gerekmektedir.

 

                                                                                                       17.01.2014

                       Av.Fevzi KONAÇ

Kahim Yönetim Kurulu

Av.Ramazan BEDİR  (Başkan)

Av.Oktay Haluk DOĞAN (Bşk.Yrd)

Av.Ahmet Kemal GÖNCÜ (Sekreter)

Av.Süleyman GÜRKÖK (Sekreter)

Av.Murat Enver KIRKER

Av.Ali Fuat YILDIZ

Av.Kenan KAPLAN

Av.Döndü Genç KANTEMİZ

Av.Fatih GÜNEŞ

Av.Güneş SOLAK

Av.Şerafettin SARIGÜL

 

 

  

ETKİNLİK TAKVİMİ

26.12.2024
AV. MURAT TOLGA ÖZSOY
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.