KAHRAMANMARAŞ SAHA RAPORU
Tarih: 22.02.2023 | Okunma Sayısı: 1141

 

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

DEPREM KOORDİNASYON MERKEZİNE

(17-20 Şubat Kahramanmaraş Saha Raporu)

 

 

TBB. Deprem Koordinasyon Merkezi’nin görevlendirmesi üzerine Kayseri Barosu üyesi gönüllü 10 kişilik ilk ekiple birlikte toplam 11 kişi olarak 17-20 Şubat 2023 tarihlerinde Kahramanmaraş Merkez ile Göksun, Elbistan ve Afşin ilçelerinde yapılan çalışmalara dair hazırlanan rapor aşağıda takdirlerinize arz edilmiştir.

Kahramanmaraş Baro Başkanımız ve Saymanımız, Baro İlçe Temsilcilerimiz ile birlikte çalışmalarımız koordineli bir şekilde ve sorunsuz olarak yürütülmüştür.

17-18-19 Şubat tarihlerinde Kahramanmaraş merkezde çalışmalar yürütülmüş, 20 Şubat günü Elbistan, Afşin ilçelerinin ziyaretleri yapılmıştır. Göksun ilçesindeki tüm avukatların ilçeyi terk etmesi nedeniyle Göksun ziyareti yapılmamıştır. 20 Şubat gecesi Kayseri’ye sağlıklı bir şekilde dönülmüştür. Ayrıca Konya’dan gelen 10 kişilik ikinci ekibimize 20 Şubat sabahı görev teslim edilmiştir.

İlk ekip için 10 avukat belirlenmesi yerinde olmuştur. Ancak ikinci ekibimiz 21.02.2023 tarihi itibariyle SYDF çalışmalarına başladığından dolayı gün sonunda ek ekibe ihtiyaç olup olmadığı değerlendirilecek ve takdirlerinize sunulacaktır.

1- CAN KAYBI, YARALI DURUMLARI, EV VE BÜRO, GÜVENLİK DURUMLARI

Kahramanmaraş ve ilçelerinde toplam 1370 avukat ve 220 stajyer olduğu öğrenilmiştir. Çoğu meslektaşımız başka illerde bulunmakta olup dönüp dönmeyecekleri ya da ne zaman dönecekleri konusunda büyük bir belirsizlik mevcuttur. Kahramanmaraş merkezde 150-200, Elbistan’da 6-7, Afşin’de ise 4-5 avukatın bulunduğu öğrenilmiştir.

Kahramanmaraş merkezde toplam 29 meslektaşımız hayatını kaybetmiştir. Sayının artma ihtimali mevcuttur. Göksun, Elbistan ve Afşin’de can kaybı olmadığı öğrenilmiştir. Avukatların ailelerinde de ciddi kayıplar söz konusudur. Ancak bununla ilgili bir istatistik şu aşamada bulunmamaktadır.

Özellikle ilk 2-3 gün olmak üzere yağma olaylarının yaşandığı, can güvenliğinin ciddi tehlike altında olduğu, güvenlik tedbirlerinin tamamen kişilerin kendileri tarafından sağlandığı öğrenilmiştir. Gelinen aşama itibariyle ciddi güvenlik tedbirleri olmasa da hayatın normalleşmeye başladığı görülmüştür.

Kahramanmaraş’ta yoğun yıkımın gerçekleştiği alan (Trabzon Cd., Azerbaycan Cd.) çoğunlukla avukat bürolarının bulunduğu merkezdir. Kaç avukatın bürosunun yıkıldığını net bilmemekle birlikte 100 civarında büro yıkılmıştır. Yıkılmayan bürolarda da ciddi hasarlar mevcut olup kullanılamayacak durumdadır. Bununla birlikte 150 civarındaki avukat bürosunun kullanılabilir düzeyde olduğu öğrenilmiştir.

Avukatların evleri ile ilgili sağlıklı bir tahmin henüz yapılamamakla birlikte evlere girilmemekte şu aşamada bağ evlerinde, hobi bahçelerinde, kısmen de çadırlarda kalınmaktadır.

2- SYDF ÇALIŞMALARI

TBB nezdindeki  ön çalışmalar henüz tamamlanmadığından ve sonraki gruplar tarafından bu çalışmaların başlatılacağı belirtildiğinden dolayı ilk ekip tarafından SYDF çalışmalarına yönelik herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Ön hazırlıkların tamamlanması üzerine SYDF çalışmalarına (ev ve büro açısından) ikinci grup olan Konya ekibimiz 21 Şubat günü itibariyle başlamıştır.

10 kişilik ekibimiz 5’er kişilik 2 gruba bölünmüş, her gruba Kahramanmaraş Barosu üyesi bir meslektaşımız da eşlik etmektedir.

SYDF çalışmaları nedeniyle ek ekibe ihtiyaç olması muhtemel olup bu konuda ayrıca bilgi verilecektir. SYDF çalışmaları için gönderilecek ekiplerin de enkaz radarı uygulaması nedeniyle İphone kullananlar olmasına dikkat edilmelidir.

3- ADLİYE / NOTER HİZMETLERİ / DELİL TESPİTİ ÇALIŞMALARI

Kahramanmaraş, Elbistan ve Afşin’de Cumhuriyet Başsavcılıkları da ziyaret edilerek TBB’nin geçmiş olsun dilekleri iletilmiş, enkaz, delil tespiti, yıkılan bina, can kaybı, adliye personeli, hakim ve savcılar, açık olan mahkemeler, durdurulan çalışmalar hakkında genel bilgiler alınmıştır.

Kahramanmaraş, Elbistan ve Afşin ilçelerindeki adliyelerde yıkım olmadığı, az hasar olduğu ve faal olduğu görülmüştür. Personel tarafından barınma olarak da kullanılmaktadır.

Başka illerden hakim, savcı ve adliye personeli atamalarının (önemli bir kısmı gönüllü olarak gelmişler) yapıldığı, başka illere giden yereldeki hakimlerin çoğunun uzun bir süre gelmesinin beklenmediği, Kahramanmaraş Adliye hizmetlerinin genel olarak Nisan ayında başlamasının planlandığı, sadece Elbistan Adliyesi’nde Sulh Hukuk Mahkemesi’nin açık olduğu ve hakiminin görev başında olduğu, ancak sadece 1 delil tespiti başvurusunun bulunduğu, şu aşamaya kadar bilirkişi sıkıntısı yaşanmadığı, ancak başka illerden gelen bilirkişilerin yavaş yavaş dönmeye başladıkları, bundan sonrası için bilirkişi sıkıntısı olacağı, bu nedenle delil tespit dosya sayısının artmasının beklendiği, sayının artması halinde Bakanlıktan tekrar bilirkişi görevlendirilmesi talep edilerek topluca delil tespiti işlemlerinin yapılacağı, ölü ve yaralı olan binalarda zaten savcılık tarafından tespitlerin yapıldığı, savcılığın tespit yaptığı binalar için Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrıca bir tespit yapılmayacağı, savcılık tarafından ölü ve yaralı olmayan binalarda tespit işlemlerinin yapılmadığı, enkaz altında ceset çıkması halinde tekrar tespit işlemlerinin yapılacağı, gerek bu tespit işlemleri gerekse Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılacak tespitlerde de bilirkişi sıkıntısı olduğu, bu konularda Bilirkişilik Daire Başkanlığı tarafından bölge bölge bilirkişi listesi oluşturması ve ihtiyaç halinde görevlendirme yapması gerektiği, deprem bölgeleri için Bilirkişilik Daire Başkanlığının yeni çalışmalar yapması gerektiği anlaşılmıştır.

Maddi hasarların tespiti açısından depremzede avukatların hızlı bir çözüm beklentisi içerisinde oldukları, müvekkillerinden gelen soruları veya talepleri karşılayamadıkları, bu eksikliğin işin/vekaletnamenin kaybına da sebebiyet vereceği görülmüş olup bu nedenlerle özellikle Sulh Hukuk Mahkemelerinin ivedilikle faal hale getirilmesi gerekmektedir.

Kahramanmaraş’ta 20.02.2023 tarihi itibariyle 7. ve 9. noter açılmıştır. Baromuzun talebi üzerine noterlerde iş takipçilerinin tespiti ve genel durum tespiti açısından 2’şer saat birer meslektaş görevlendirilmiş ise de somut olumsuz bir durum tespit edilememiştir. Daha ziyade araç alım satım işlerinin yapıldığı belirtilmiştir. İlçelerde noterler henüz açılmamıştır.

Savcılıklar tarafından yürütülen enkaz/delil tespiti çalışmalarının Kahramanmaraş merkezde tamamlandığı, hatta enkaz kaldırma çalışmalarının dahi sona gelmek üzere olduğu, toplanılan delillerin inceleme aşamasına geçilmek üzere olduğu öğrenilmiştir.

Göksun’da avukat kalmaması nedeniyle bu konularda görüşmeler yapılamamış olup bilgi edinilememiştir.

Elbistan’da 304 binadan alınan örneklerin 20.02.2023 günü itibariyle tıra yüklenmekte olduğu ve inceleme açısından Erciyes Üniversitesi’ne gönderilmek üzere olduğu, incelemelerin sağlıklı bir şekilde yapıldığının yereldeki avukatlar tarafından belirtildiği, ancak ilçede 170 civarındaki avukattan 5-6’sının kalması nedeniyle tüm bilgilere vakıf olmadıkları öğrenilmiştir.

Afşin ilçesindeki avukatların ilçeyi terk etmesi nedeniyle bu aşamada neler yapıldığının meslektaşlarımız tarafından bilinmediği, ilçeyi terk etmeyen 3-4 avukatın ise bu işlerle ilgilenme fırsatı bulamadığı, onların  da ailelerini başka illere götürdüğü ve bu aşamada telaşlı olmaları nedeniyle konuya uzak kaldıkları, yıkılan bina sayısının azlığı nedeniyle çalışmaların tamamlandığı öğrenilmiştir.

Kahramanmaraş merkezde enkaz başında bekleyen vatandaşlar tarafından yereldeki avukatların aranıldığı ve destek istenildiği, Baro Başkanımıza da çok sayıda telefon ile talep iletildiği ve tespit çalışmalarına yereldeki avukatlar tarafından katılım sağlandığı, bu konuda sorun veya yardım ihtiyacı bulunmadığı (Elbistan belediye binası dışında) tarafımıza belirtilmiştir.

Özellikle iş takipçileri veya vekaletname toplamaya gelen avukatlar nedeniyle tespit çalışmalarına dışardan gelen avukatların iştirak etmesinin pek hoş karşılanmadığı, sahada vekaletname toplamaya gelen avukatlar yüzünden gerçekten destek amaçlı TBB’den gönderilen avukatlara da haklı olarak “Akbaba” olarak bakıldığı, kimin resmi görevli olarak geldiği konusunda dahi tereddüt yaşandığı, herkese şüphe ile yaklaşıldığı, bu hususun destek amaçlı ve görevli olarak gelen avukatları da zor durumda bıraktığı ve mahalde gerginliklere sebebiyet verebildiği, depremzede avukatların geleceğe dair umutsuzlukları/karamsar bakışları nedeniyle depreme bağlı davaların kendileri için tek dayanak olduğu ve bu nedenle bu konuda büyük bir hassasiyet gösterdikleri, deprem bölgesini terk eden avukatlara da “memleketinize yavaş yavaş dönün ve buralara sahip çıkın, buraları art niyetlilere bırakmayın” diye konuştukları, maalesef bu konuda fazlasıyla haklı oldukları, ülke genelindeki art niyetli vatandaşlar ve avukatların tümünün deprem bölgelerinde ciddi çalışmalar içerisinde oldukları, deprem bölgesine yardım amaçlı geldiğini beyan eden avukatların art niyetli somut girişimleri veya sosyal medya paylaşımları nedeniyle de bu yöndeki rahatsızlıkların ziyadesiyle arttığı, başka Barolara kayıtlı avukatların da yakınlarını kaybettiği ve haliyle bazı davaların depremzede olmayan başka avukatlar tarafından takip edilmesinin makul bir durum olduğu, bununla birlikte tespitlere avukatların iştiraki konusunda herhangi bir engel bulunmadığı, bu konuda savcılıklar tarafından sıkıntı çıkartılmadığı, ancak organizasyon sıkıntısı nedeniyle savcılıklar tarafından Baroya bildirim yapılmadığı, avukatların kendilerinin süreci takip etmelerinin gerektiği, bilirkişi noktasında sıkıntı yaşanmadığı, bilirkişilerin dışardan geldiği, yereldeki bilirkişilere güven problemi olması nedeniyle bilirkişilerin dışardan gelmesinin memnuniyetle karşılandığı anlaşılmıştır.

Depremzede avukatların ve vatandaşların özellikle Sulh Hukuk Mahkemelerinde yaptıracakları tespitler ile ileriki aşamada açılacak davalardaki yargılama giderleri, bilirkişi ücretleri noktasında maddi desteğe ihtiyacı bulunmaktadır. Adli Yardım kapsamının genişletilmesi değerlendirilmelidir. Maddi imkansızlıklar, depremzede avukatlar ile başka illerdeki avukatlar arasında haksız rekabete sebebiyet verecektir. Vekaletname, mirasçılık belgesi gibi noter masrafları yönünden de çalışmalar yapılmalıdır. Tek bir bilirkişi yerine bilirkişi heyeti oluşturulacağı da dikkate alındığında bilirkişi ücretleri yönünden de Bilirkişilik Daire Başkanlığı ile görüşmeler yapılmalıdır. Bir bilirkişi için getirilen aylık 30 kota sınırı, deprem dosyalarında artırılmalıdır. Sulh Hukuk Mahkemeleri şu aşamada kapalı olsa da açık olsa bile masraf sorunu nedeniyle bu tespitlerin yapılamayacağı beyan edilmektedir.

Özelde Elbistan Belediye binası dışında enkaz/delil tespiti çalışmaları yönünden somut olumsuz bir durum tespit edilememiştir. Elbistan’daki meslektaşlarımız ile yaptığımız görüşmeler, 20.02.2023 tarihi itibariyle tarafımızca da bizzat yerinde yapılan incelemeler, ayrıca şehir dışındaki ve Elbistan’daki mimar ve mühendisler ile yaptığımız telefon görüşmeleri neticesinde, Elbistan Belediye binasının hasarlı olduğu ancak depremlerde yıkılmadığı, hasarlı olan belediye binasının yıkılması halinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması (binaya yaklaşmanın yasaklanması gibi) kaydıyla çevre için de tehlike oluşturmadığı, belediye binasının yakınında da başkaca bina bulunmadığı, ilçede çok kötü durumda olan ve tehlike arz eden binalar olmasına rağmen ağır hasarlı olduğu gerekçe gösterilerek belediye binasının iş makinesi ile yıkıldığı, ilçede ilk yıkılan binanın belediye binası olduğu iddiaları dile getirilmiş ve yerelde bu bilgiler ciddi bir şüpheye sebebiyet vermiştir.

Elbistan’daki meslektaşlarımız tarafından ilk aşamada, arşiv bölümünün yıkımdan önce tıraşlama yapılarak savcılık tarafından muhafaza altına alındığı, bu aşamadan sonra belediye binasının iş makinesi ile yıkıldığı, ancak diğer birimlere ait çok sayıdaki evrakların halen enkazda bulunduğu, 19.02.2023 gece saat 23:00 sıralarında kimsenin sokaklarda olmadığı bir  zaman  diliminde belediye işçileri tarafından enkazdaki evrakların toplanarak çuvallara konulduğu ve nereye götürüldüğünün bilinmediği, çuvallara konulan bu evrakların kolluk tarafından tutanak altına alınmadığı gibi muhafaza işlemlerinin de yapılmadığı, daha sonra bu çuvalların bir okula götürüldüğünün öğrenildiği ve fotoğraf/video kaydının Elbistan avukatlarımız tarafından alındığı, 8-10 adet olarak belirtilen bu çuvallardaki belgelerin delil olma ihtimali nedeniyle tutanak ve muhafaza altına alınması gerektiğinin Elbistan avukatlarımız tarafından Elbistan Başsavcılığına ısrarla iletildiği, ancak “arşiv bölümünü 7 savcının katılımı ve yeterli sayıdaki kolluk kuvveti eşliğinde topladık (bu bilgi meslektaşlarımız tarafından da teyit edilmiştir), muhafaza altına aldık, delil niteliğindeki belgeler toplanmıştır, başkaca yapılacak bir şey yok, çok sayıda bina ile meşgulüz” gibi gerekçelerle bu talebin gereğinin yapılmadığı öğrenilmiş olup Elbistan’daki meslektaşlarımız ilk aşamada bu çuvalların tutanak ve muhafaza altına alınmasını bizlerden talep etmişlerdir. İlçedeki kıdemli ve etkili olan avukatların ilçeyi terk ettikleri, ilçede kalan 5-6 avukatın da 1-2 yıllık genç avukat olmaları nedeniyle süreci yürütmekte zorlandıkları, bilgi edinme ve iletişimde sıkıntı yaşadıkları tarafımıza belirtilmiş ve destek talep edilmiştir.

Akabinde konuyla ilgili görüşmek üzere Elbistan Başsavcısı ile yine Nevşehir’den görevlendirme ile gelen Başsavcı ile görüşülmüştür. Okulda duran çuvalların tutanak ve muhafaza altına alınması talep edilmiştir. Bu talebimiz derhal kabul görmüştür.

Savcılıkla yapılan görüşmeden sonra Elbistan’daki 2 meslektaşımız ile birlikte belediye binası enkazına gidilmiştir. Enkaza gidildiğinde, enkazda halen çok sayıda proje, imar planı değişiklikleri gibi önemli delil olması ihtimali bulunan evrakın bulunduğu, çevrede herhangi bir güvenlik tedbirinin alınmadığı, enkaz çevresinde şerit çekilmediği görülmüştür.

Gerek şehir dışındaki gerekse ilçedeki mimar ve mühendisler ile iletişime geçilerek arşiv bölümü dışında hangi belgelerin önemli olabileceği, delil niteliği olan belgelerin hangileri olabileceği, tüm bunların bilgisayar veya internet ortamında sistemde kayıtlı olup olmadığı, belediye dışında sisteme kaydeden kurum olup olmadığı, kayıtların silinme yolları ve ihtimalleri üzerine genel bilgiler alınmıştır. Alınan bilgiler doğrultusunda, enkazda bulunan belgelerin önemli delil olma ihtimalinin mevcut olduğu, enkazdaki delillerin başka bir kurumda kayıtlı olmama ihtimali bulunduğu, savcılık tarafından el konulan ve muhafaza altına alınan arşiv bölümünde olması gereken belgelerin eksik olabileceği ve bu aşamada bunların da enkaz bölgesinde olma ihtimali olduğu anlaşılmıştır.

Bunun üzerine Başsavcılığa dilekçe ile başvuru yapılmış, tüm belgelerin toplandığı yönünde Başsavcılığa verilen bilginin yanlış olduğu, yerinde inceleme yapılması halinde bu hususun ortaya çıkacağı, enkazda yığınla etrafa saçılmış evrak olduğu, mimar ve mühendisler ile yaptığımız görüşme neticesinde enkazda halen duran evrakların önemli delil olma ihtimalinin yüksek olduğu, kamuoyundaki mevcut ciddi şüphelerin ve rahatsızlıkların giderilmesi gerektiği, yağmur veya kar yağışı ihtimali nedeniyle de enkazdaki evrakların derhal toplanılması ve tutanak ile muhafaza altına alınmasının şart olduğu, belediye işçilerinin civarda dolaştıkları, enkaz çevresinde enkaza gelen gidenleri takip eden birilerinin daima bulunduğu,  belediyenin kalan enkazı derhal kaldırma çabası içerisinde olduğu iletilmiş, enkaz bölgesine dair çektiğimiz fotoğraflar Başsavcıya gösterilmiştir. Dilekçemiz ve gösterilen fotoğraflar sonrasında Başsavcı tarafından kolluk kuvvetlerine telefon ile gerekli talimatlar hemen verilmiştir.

Akabinde tekrar enkaz halindeki belediye binasına saat 21:00 civarı gidildiğine, 4 polisin enkaz çevresine şerit çektiği ve enkaz başında bekledikleri görülmüştür. Polis memurları ile yapılan görüşmede de az önce iş makinelerinin enkazı kaldırmak üzere geldikleri ancak alana girişlerin yasaklandığı bilgisinin verildiği ve enkaz kaldırma çabalarına engel olunduğu öğrenilmiştir.

Enkazdaki evrakların toplanıp toplanmadığı konusunda Elbistan’daki avukatlarımız aracılığı ile süreç takip edilmekte olup ihtiyaç halinde Konya ekibimizin ivedilikle Eblistan’a görevlendirmesi yapılacaktır.

Netice itibariyle, belediye binası ile ilgili kamuoyunun ve Elbistan’daki meslektaşlarımızın şikayetlenmelerinin yerinde olduğu görülmüş olup tüm hususlar savcılığa intikal ettirilmiş, gerekli başvurular yapılmıştır.

Belediye binası ile ilgili tüm süreç anlık olarak TBB ile koordineli yürütülmüş, anında bilgiler verilmiş ve alınan talimatlar doğrultusunda hareket edilmiştir.

4- BARO İDARİ İŞLERİ/ PERSONEL İHTİYACI VE DİĞER İHTİYAÇLAR

Baro Başkanımız, Saymanımız, Elbistan ve Afşin ilçe temsilcileri daimi surette görevlerinin başındadır. Göksun ilçe temsilcimiz ise ilçeyi son olarak terk eden avukatımız olup bu ilçemizde avukat kalmamıştır.

Adliye binasının ve Baro hizmet binasının az hasarlı olması nedeniyle idari işlerin buralarda devamı mümkündür.

Baro hizmet binasının altında bulunan garaj ile bina içerisindeki seminer salonu, şuanda depo olarak kullanılmaktadır. Tüm çalışmalar, Baro Başkanımız, Saymanımız ve gönüllü olarak çalışmalara katılan depremzede meslektaşlar tarafından yürütülmektedir.

Depo, gelen paketlerin toplanması için uygun büyüklüktedir ve ek bir alana ihtiyaç bulunmamaktadır. İleriki aşamada belki depoya raf sisteminin kurulması düşünülebilir ancak şu aşamada gerek bulunmamaktadır. Havalar soğuk olduğu için buzdolabı veya derin dondurucu ihtiyacı şu aşamada bulunmamaktadır ancak bu da ileriki aşamada düşünülmelidir.

Söz konusu depoda konteyner haricinde çadır, soba, gıda, su gibi temel ihtiyaçlar her gün yenilenmekle birlikte yapılan yardımlar nedeniyle de devamlı azalmaktadır. Kahramanmaraş Barosu avukatlarımız depo alanına kendisi gelerek market arabası ile gezip ihtiyaçlarını rahatlıkla giderebilmektedir. İlçe avukatlarımız ise yardım dağıtılan merkezlerden tüm ihtiyaçlarını karşılayabildiklerini iletmişlerdir. Gelen yardımların kısıtlı olması, devamlı azalması, yardım depolarının yağmalanması olaylarının yaşanması, herhangi bir güvenlik tedbirinin bulunmaması, art niyetli davranışların da çok olması gibi nedenlerle vatandaşlara yönelik yardımlar zaruri olarak çok kısıtlı olarak yapılabilmektedir. Depo girişinin kapısı geceleri kilitlenmektedir. Gündüzleri de daimi surette alanda 20-30 avukat bulunmaktadır. Baro Hizmet Binamızın hemen yanındaki yoldan sıkça polis aracı geçiyor olsa da başkaca herhangi bir güvenlik tedbiri bulunmamaktadır.

TBB tarafından sigorta girişi de yapılarak 15/02/2023 tarihinden itibaren bir kadın personel baro hizmet binasında temizlik işlemlerine başlamıştır. Ancak binanın büyüklüğü, yemek işlerinde de çalışması gibi nedenlerle çok yetersiz kalmaktadır.

Baro hizmet binasının giriş ve idari hizmet katı ilk ekibimiz tarafından temizlenmiştir. Lavabo ve WC’ler kullanılır durumda ve temizdir. İçme suyu olarak hazır su kullanılmakta ise de diğer ihtiyaçlar için şebeke suyu kullanılmaktadır.

Baro hizmet binasının pencerelerinde açıklıklar, lavabo musluklarında bozukluklar, kırılan pencere (kasası ile birlikte ayrılan bir pencere nedeniyle güvenlik sorunu da bulunmaktadır), zemin parkelerinde çatlaklar, azda olsa duvarda çatlak ve boya dökülmeleri, girişteki yeni yapılan WC ve lokal bölümünün halen inşaat halinde olması, seminer salonu ile bazı idari odaların ve giriş katının tavanında çökmeler gibi eksiklikler görülmüş olup bu eksikliklerinde inşaat temizlik ve teknik ekipler tarafından ivedilikle giderilmesi gerekmektedir.

TBB inşaat ekibi depremden kısa bir süre sonra gelip yerinde incelemeler yapmıştır. Yakın zamanda tekrar TBB inşaat ekibinin geleceği öğrenilmiş ise de çalışmaların hızlandırılması elzemdir. Baro hizmet binasında çalışma alanlarının oluşturulabilmesi için de öncelikle bu eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. Masa ve bilgisayar vs. ihtiyaçlarının daha sonraki aşamada tespiti yerinde olacaktır. Şu aşamada Baro hizmet binasında 10 civarında bilgisayar kapalı kutuda bulunmaktadır. Ancak elektrik kablosu, priz, matkap gibi birtakım eksiklikler ve odaların tadilat ve tamirata ihtiyacı olması nedeniyle bilgisayar ve masaların kurulumu sağlanamamıştır. İnternet mevcuttur. Kurulu olmayan birkaç çalışma masası da mevcuttur. Netice itibariyle inşaat, elektrik ve su tesisatı bakımı, bilgisayar, pvc, masa, koltuk takımı eksiklikleri vardır. Baro hizmet binasının bulunduğu alanda doğalgaz halen verilmemektedir. Tavan çökmeleri nedeniyle klimalar kullanılamamakta (yönetim toplantı odası ve birkaç oda hariç), ısıtıcılar ile ısınılmaktadır.

Baro hizmet binasının önünde 1 adet konteyner (misafirler kalmakta) bulunmakta, ayrıca Edirne Baromuzun gönderdiği mutfak konteyneri bulunmaktadır. Yemekler bu konteyner da yapılmaktadır. Hizmet binası içerisindeki idari odalar da yatmak için müsaittir.

Baro hizmet binasının çelik konstrüksiyon olduğu, sağlam olduğu, hasar tespiti çalışmasında da binanın sağlam durumda olduğunun belirtildiği öğrenilmiştir.

Hijyen, sağlık, hastalık anlamında herhangi bir sorun yaşanmamıştır.

CMK hizmetleri dışında şu aşamada Baroda herhangi bir hizmet verilememektedir. CMK’da tüm avukatlar ilk günden itibaren mazeretli sayılmış, 30 avukat ile CMK hizmetleri sorunsuz bir şekilde yürütülmektedir. Depremden önce 8 klasör ve yaklaşık 1 milyon TL ödemesi olan CMK evrakları CBS’ye sunulmuş, baroda bekleyen CMK evraklarının da girişleri yapılmış, ulaşılabilen meslektaşlardan makbuzlar istenilmiştir. Ancak gerek avukatlara ulaşım gerekse makbuz kesilmesi noktasında sıkıntılar mevcuttur. (e- imza, Uyap olmaması gibi nedenlerle) bununla birlikte 18/02/2023 tarihinde Adalet Bakanlığından 3.000.000,00 (üçmilyon) TL. CMK ödeneği gönderilmiştir. 2 aydır beklemekte olan evraklarla birlikte gelen ödenekle tüm ödemeler yapılabilecektir. Ancak makbuz sorununun çözülmesi bu noktada önemlidir. Ödeme yapılacak meslektaşlar arasında vefat edenler de bulunmaktadır.

Adli Yardımdan gelen 300.000,00 TL. ödeneğin 135.000,00 TL.’sinin ödemesi gerçekleştirilmiş olup bu konuda da meslektaşlara ulaşma ve makbuz sorunu yaşanmıştır. Ödeme yapılacak meslektaşlar arasında vefat edenlerin olduğu öğrenilmiştir.

24 Aralık 2022 tarihinde makbuzları da kesilmiş ve teslim edilmiş bulunan ve yaklaşık 2 milyon TL. olan beraat vekalet ücretlerinin ödenmesi için bakanlıkla görüşme yapılıp ödemenin hızlandırılması elzemdir.

Kahramanmaraş Baromuzun 11 personeli mevcut olup 8 personelin 20/02/2023 tarihinde göreve başlayacağı, 26 yıl kıdeme sahip 2 personelin EYT’li olduğu ve emekli olma ihtimallerinin bulunduğu öğrenilmiştir. Bu hususlar şu aşamada netleşmemiştir.

2 personelin emekli olma ihtimali ile Baromuzun idari işlerinin bir süre yoğun olacağı da dikkate alındığında, tecrübeli personel ihtiyacı bulunmaktadır. 2 personelimizin emekli olması halinde işçilik alacaklarının ödenmesi konusunda da Baromuza destek verilmesi gerekmektedir. Baro kasamız personelin Şubat ayı maaşını ödemeye yeterlidir. Ancak depremzede olan personelimiz için ek ödeme yapılması uygun olacaktır. Mart ayından itibaren personel maaşı dahi sıkıntılıdır. Baromuzun artık uzun bir dönem aidat toplayamayacağı da dikkate alındığında, genel hizmetlerin yürütülmesi ve personel maaşları açısından ek ödenek ayrılması zaruridir.

Baro Başkanımız, Saymanımız, ilçe temsilcilerimiz, depremzede meslektaşlarımızdan gönüllü olarak çalışmalara katılan meslektaşların bizzat kendisi de depremzededir. Gönüllü olarak çalışmalara katkı sunan meslektaşlar her ne kadar çekirdek ailesinden kayıplar yaşamasa da eş-dost, akraba kayıpları yaşamışlardır ve gerek mental gerek fiziki açıdan oldukça yıpranmışlardır. Baro idare işlerinin, genel dayanışma organizasyon işlerinin mümkün olduğu kadar TBB. tarafından gönderilen ekipler tarafından yerine getirilmesi uygun olacaktır.

Barodan ruhsat, staj bitim, nakil talepleri gelmeye başlamış olup depremzede avukattan şu aşamada aidat ve TBB keseneği de talep edilemeyeceği gözetilerek depremzede avukatların tüm işlemlerinin ücret ödemeksizin yapılması sağlanmalı, prosedürler azaltılmalıdır.

TBB’den gelen E-İmza / UYAP’lar Elbistan ve Afşin ilçe temsilcilerimize 20.02.2023 tarihinde tarafımızca elden teslim edilmiştir.

5- MESLEKİ DAYANIŞMA ORGANİZASYONLARI

Gerek TBB. gerek Barolarımız tarafından yapılan görevlendirmelerle giden meslektaşlarımız olduğu gibi bağımsız gönüllü olarak giden meslektaşlarımız da bulunmaktadır. Bu durum, organizasyon sıkıntısına sebebiyet verdiği gibi yerelde tartışmalara dahi sebebiyet vermekte, depremzede Barolarımıza sıkıntı vermekte, onları ziyadesiyle yormaktadır. Tüm çalışmaların TBB çatısı altında yapılması zaruridir.

Depremzede Baro olsa da misafirperverlik duygusu ile hareket ettiklerinden dolayı tüm gelen avukatların barınma, ısınma, güvenlik, yeme içme ihtiyaçları ile ilgilenilmek zorunda kalınmakta ve depremzede Barolarımıza sıkıntı verilmektedir.

Tüm gelen avukatlarımıza genel durumu anlatmak, adliyeyi ve Baro hizmet binasını gezdirmek, çalışmaları anlatmak Baro yöneticilerimizi fazlasıyla yormaya başlamıştır.

İyiniyetli olunsa da bazı davranış veya sözlerin, sosyal medya paylaşımlarının incitici olduğu tespit edilmiş olup bu konuda hassas olunması gerektiği anlaşılmıştır.

Depremzede meslektaşlarımız, ortaya konulan dayanışmadan dolayı çok memnuniyet duymakta olsalar da kendilerinin bazen “Suriyeli” konumuna düşürüldüğünü düşünüyoruz. Gerek kendilerinin gerekse mensubu oldukları Baroların güçlü olduğu vurgulanmalı, “düşmüş, zayıf” konumuna düşürülmemelidir.

Tüm çalışmalarda “Yardım” kelimesi yerine “Mesleki Dayanışma” gibi daha uygun bir kelimenin kullanılması gibi (psikologlarla da istişare edilerek) detaylara da dikkat edilmelidir.

Ayrıca işbu rapora ek olarak sunacağımız ihtiyaç listesindeki malzemelerin düzenli bir organizasyon ile takvime bağlanması, bu şekilde buraya düzenli olarak yardım gönderilmesi gerekmektedir. Örneğin önümüzdeki 30 günlük süreçte gelecek olan yardımların yereldeki baro yöneticilerimiz tarafından bilinmesi gerekmektedir. Baroların bireysel yardımları bırakması gerekmektedir. Düzenin sağlanması açısından tüm yardımların TBB bilgi ve onayı dahilinde yapılması önemlidir. Meslektaşlar da bireysel yardımlar yerine TBB çatısı altında yürütülecek yardım çalışmalarına katılmalıdırlar.

Avukatların iş, büro ve gelir anlamında yaşadığı zorluklar gözetildiğinde, uzun bir süre dayanışma organizasyonunun devam etmesi gerekmektedir. Depremzede meslektaşlarımızın kendisinin var olan tüm maddi imkanlarını mesleğine yönelik faaliyetlerde harcaması, diğer ihtiyaçlarını bir süre TBB’den karşılaması uygun olacaktır.

Dayanışma organizasyonları bugün için güzel bir şekilde devam ettirilse de bu çalışmaların yakında kesileceği/azalacağı yönünde yerelde olumsuz bir kanaat bulunmaktadır. Bu noktada, uzun bir süre bu organizasyonların devam edeceği konusunda umut verilmeli, organizasyonlar takvime bağlanarak meslektaşlara duyurulmalıdır. Özellikle gıda gibi temel ihtiyaçlar yeteri kadar gönderilse de devamlı surette yenilenmelidir.

Adliyenin 500 metre üzerindeki Şok Marketin 19.02.2023 tarihi itibariyle açık olduğu görülmüş olup başkaca açık market görülmemiştir. Ancak marketlerin yağmalanmış olması nedeniyle diğer marketlerde de tadilat tamirat işlemlerinin yapılmaya başlandığı görülmüştür. Yapılacak organizasyonlarda bu hususların da dikkate alınması gerekmektedir.

6- MESLEKİ FAALİYETLERİN DEVAMI, FİZİKİ ÇALIŞMA ALANLARI OLUŞTURULMASI, BARO NAKİL İŞLEMLERİ, AVUKATLARIN DESTEKLENMESİ

Ciddi sayıda büronun yıkıldığı veya kullanılamaz halde olduğu dikkate alındığında;

Deprem bölgesinde bürosu kullanılabilir durumda olan avukatların diğer avukatlara bürosunu açması gerekmektedir. Buna yönelik depremzede meslektaşlar arasında “kardeş büro” gibi projeler konuşulmaktadır.

Baro hizmet binasındaki temizlik, inşaat, masa-mobilya-bilgisayar eksiklikleri tamamlanarak bu binada da 100 civarında çalışma alanı ivedilikle oluşturulmalıdır. Çalışmaya başlamak isteyen avukat için adliye binasındaki 1 oda hariç (10 bilgisayar ve 2 yazıcının bulunduğu baro odası) uygun bir ortam hali hazırda bulunmamaktadır.

Adliye binasındaki 1 odada CMK ve Adli Yardım hizmetleri yürütülmekte olup bu odada herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Baromuzun diğer hizmetleri, Baro Hizmet Binası’nda görülmektedir.

Adliye binasında her katta birer tane olmak üzere 3 baro odası bulunmaktadır. 2 tanesi oturma odası olarak kullanılmakta 1 tanesinde de 10 bilgisayar ve 2 yazıcı ile hizmet verilmektedir. Oturma odasının birinde de 2 bilgisayar ve yazıcı hizmeti mevcuttur.

Yukarıda arz edilen mevcut çalışma alanları ile adliye binası ile baro hizmet binasında oluşturulması gerektiği düşünülen yeni çalışma alanlarının yetersiz olacağı, ek çalışma alanlarına ihtiyaç olduğu düşünülmüştür. Bu kapsamda adliyenin yanındaki avukatlara tahsis edilen otopark çok eğimli bir arazi olup kot çalışması yapıldığı takdirde bu alana kurulacak konteynerler ile ek çalışma alanları oluşturulabilir. Yine bu otoparkın yukarısında, 16 adet tamamlanmak üzere bulunan iş yerinin (2-3 tanesinin metrekaresi daha küçük olup (bir katı 60 m2) diğerleri 100’er metrekareden 200 metrekaredir. Ayrıca 3. katta sadece tuvalet bulunup çelik konstrüksiyon ile 3. kat 100 metrekareye büyütülebilir. Bu şekilde 300 m2’lik büro haline getirilebilir. Ancak bodrum katı tamamen kapalı olup havalandırma sistemi yoktur.  Bu nedenle bodrum kat sadece arşiv, dolap şeklinde kullanılabilir. Neticede söz konusu 16 adet olan işyerinin her birinde 7-8 avukat için ortak çalışma alanı oluşturulabilir. Söz konusu işyerleri yan yana olup alt veya üstünde başkaca bir eklenti yoktur (en baştaki 3 işyerinin üzerinde 7-8 katlı apartman bulunmaktadır.) 1 yıl gibi bir süre ile kiralanarak çalışma alanı oluşturulması mümkündür. Söz konusu işyerlerinin tanesinin yıllık kirasının 50.000,00 TL. olduğu öğrenilmiş ise de kiralamaya müsait olup olmadığı öğrenilememiştir.

Yine adliye civarında (karşısındaki arsa 4.600 m2) boş arsalar bulunmaktadır. Bu arsalara konteyner konulması veya 12-13 metrekare şeklinde küçük odaların bulunduğu bağımsız bir binanın (betonarme ya da çelik konstrüksiyon) yapılması da seçenekler arasında değerlendirilmelidir.

Ortak çalışma alanlarının dışında, vekil müvekkil arasındaki özel görüşmelerin yapılabileceği alanlar da oluşturulmasına dikkat edilmelidir.

Bununla birlikte, depremle birlikte gayrimenkul fiyatlarında fahiş artışlar olduğu konuşulmakta olup bu artışlar hem depremzede meslektaşlar hem de TBB açısından ciddi sıkıntılara sebebiyet verebilecektir. Bu açıdan da çalışmaların hızlı yapılmasında fayda görülmüştür.

Genç avukatların fazla oluşu ve maddi imkansızlıklar, önümüzdeki süreçte mesleki iş ve gelirlerin çok kısıtlı olacağı, fahiş fiyat artışları da dikkate alındığında, çalışma ortamlarının TBB tarafından yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Kimi meslektaşımız maddi durumunun ve gelirinin normalde iyi durumda olduğunu ancak deprem sonrası itibariyle bir bilgisayar dahi alamama durumuna geldiğini beyan etmiştir. Başka illere giden depremzede meslektaşlarımızın önemli bir bölümünün çalışma imkanı ve güvenle kalabileceği ev imkanı olur ise geri dönecekleri anlaşılmıştır.

Başka illere giden depremzede avukatlar da dahil olmak üzere depremzede avukatlara öncelik verilerek depremden kaynaklanabilecek dava türlerine ilişkin kapsamlı eğitimlere (sigorta, ceza, tazminat, gayrimenkul, miras, vergi, muhasebe, iş hukuku ve idare hukuku, zayi olan belgelere yönelik eğitimler vs.) ivedilikle başlanmalıdır.

Depremzede avukatlarımız, hukuki konularda sağlıklı bilgi alabilecekleri şekilde danışma ihtiyacı içerisindeler. Gerek zayi olan belgeler gerekse açılacak davalarla ilgili ne yapılacağı konusunda bilgi eksiklikleri olduğu görülmüştür. Depremden kaynaklanan ve depreme bağlı davalarla sınırlı olmak üzere sadece depremzede avukatlarımıza 1 yıl gibi bir süre için TBB çatısı altında oluşturulacak bir heyet tarafından danışmanlık hizmetleri verilmelidir. Danışma ihtiyaçlarına yönelik hizmetlerle ilgili çalışmalar başlatılmalıdır (danışma usulü, yazılı veya sözlü olması, nasıl cevap verileceği, danışma heyetinin oluşturulması, danışma heyetindeki branşların belirlenmesi gibi).  

Depreme bağlı davaların depremzede avukatlar tarafından yürütülmesi gerektiği yönünde meslektaşlar arasında kamuoyu oluşturulmalıdır.

Avukatların maddi imkansızlıkları nedeniyle soba, çadır, gıda, bilgisayar gibi temel ihtiyaçların Barolar ve TBB tarafından uzun bir dönem yapılması gerekmekle birlikte bu yardımlar genel yardım mahiyetindedir. Barolar veya TBB, genel ihtiyaçlar ile ilgilenebilecek olup özel ihtiyaçlar için başka projeler yapılması gerekmektedir. Özel ihtiyaçların da sağlıklı bir şekilde giderilmesi için ilgili depremzede Barolarımızın, “depremzede meslektaşımızın desteğe ihtiyacı olduğu” yönünde vereceği karara istinaden her bir depremzede avukatın başka ildeki 10 avukat ile eşleştirilmesi şeklinde destek sağlanmalı veya başka özel projeler üretilmelidir. Desteğe ihtiyacı olup olmadığı yönündeki değerlendirmede geniş yorum yapılmalıdır. Eşleştirmelerin usulü, ekiplerin tespiti, denetimi, ne şekilde dayanışma içerisinde olunacağı, desteğin kapsamı gibi hususlar da tespit edilmeli, standart belirlenmelidir. Örneğin 10 kişilik avukat ekibinin her ay 10.000,00 TL. ve 1 yıl süre gibi nakit destek vermesi sağlanmalıdır. 10 kişilik ekip üyesinin her birinin maddi durumlarının farklı olması nedeniyle 10 kişilik ekiplerin Barolar tarafından tespit edilmesi daha sağlıklı olacaktır.  Ancak bu özel projelerin de TBB çatısı altında yürütülmesi şarttır.

 

Zaruri ve acil ihtiyaçların dahi karşılanamayacak durumda olması, bir kısım ihtiyaçların artık nakit ile çözüme kavuşturma imkanının doğması, harçlık düzeyinde dahi nakit bulunmaması ve birçok sebeple, depremzede tüm avukatlara herhangi bir kriter gözetmeksizin düşük tutarda da olsa acil nakit desteği sağlanmalıdır.

Her geçen gün sorunların ve konuşulan konuların değiştiği, normalleşme sürecine girdikçe yeni sorunların da ortaya çıktığı, gelinen aşama itibariyle, kredi taksiti, kredi katı borcu gibi sorunların da konuşulmaya başlandığı müşahede edilmiştir. TBB çatısı altında tüm ihtiyaçların karşılanması mümkün olmamakla birlikte “yalnız değilsiniz” diyebilmenin de önemli olduğu değerlendirilmiştir.

7- İŞ TAKİPÇİLERİ

Rapor içeriğinde iş takipçilerine ilişkin değerlendirmeler ve sorunlar kısmen arz edilmiş olmakla birlikte, ayrıca ve hassasiyetle üzerine gidilmesi gereken konuların başında gelmektedir ve özel çalışma yapılması gerekmektedir.

Geldiğimiz gün itibariyle Baro yöneticilerimizin ve yereldeki avukatların gündemini ciddi bir şekilde meşgul eden ve gerek meslektaşlarımızı gerekse Baro yöneticilerini çok yoran bir sorun olmuştur. Sosyal medya hesapları yönünden çokça şikayet dillendirilmiştir. İş takipçilerine yönelik endişeler had safhada olup destek beklenmektedir. İş ve gelir anlamında depreme bağlı davalar, neredeyse tek umutlarıdır. Şehir dışından gelen iş takipçisi olan avukatların kısa sürede ciddi meblağlar tahsil edileceği yönünde verdiği umutlar, hiçbir masraf istemeyeceği yönündeki beyanlar karşısında depremzede meslektaşlarımız çaresiz kalmakta, vatandaşlar iş takipçilerine yönelmektedir. Telefon dışında bizzat Baro Başkanımıza yüz yüze görüşmeye gelen 2 vatandaşımız da sıkıntılarını dile getirmiş, vekaletname alan iş takipçisi avukata bir kısım para ödediğini ancak şuan ulaşamadığını beyan etmiştir. Bazı iş takipçilerinin avukata bağlı olarak çalışan kişiler oldukları, bu şekilde avukat olmayanların da iş / dava / vekaletname toplamak için sahada olduğu değerlendirilmiştir. Baro yöneticilerimizin şu aşamada bu işlerle sağlıklı bir şekilde ilgilenme imkanı olmayıp avukat ve personel desteği verilmelidir.

Özellikle kamu ve özel hastaneler, üniversite hastaneleri, Kızılay, AFAD, Belediyeler, Emniyet, Jandarma, Nüfus Müdürlükleri, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü gibi depremzede vatandaşlarımızın kişisel verilerinin kayıt altına alındığı kurum kayıtlarının merkezden veya yerelden iş takipçilerine dağıtılmasının önüne geçilmesi için ilgili bakanlıklarla iletişime geçilmesi zaruridir. Ayrıca Başsavcılıkların bu konularda KVKK ihlali, rüşvet gibi suçlar yönünden soruşturmalarını titizlikle yürütmesi gerektiği belirtilmeli, yıllardır gördüğümüz deliller toplanılmadan verilen “hızlı takipsizlik kararlarının” ve yeni mağduriyetler oluşmasının önüne geçilmelidir.

Vekaletnamelerin depremzede avukatlara verilmesinin özendirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Depreme bağlı davaların deprem bölgesindeki avukatlar tarafından görülmesi gerektiğine dair sosyal medyadan bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. İlgili yerlerde billboardlar ile vatandaşlar bilgilendirilmeli ve vatandaşların depremzede avukatlara yönlendirilmesi sağlanmalıdır. Ancak kamuoyunun psikolojik yönden bilboard çalışmalarına hazır olmadığı, bu çalışmaların bilahare yapılabileceği değerlendirilmiştir. Depremzede avukatların aldığı davalarla ilgili adli yardım imkanlarının geniş tutulması, bu doğrultuda depremzede baroların adli yardım atamalarında bu hususu göz önünde tutmaları gerekmektedir. Suçüstü ödeneğinden yapılacak ödemelerle ilgili olarak bakanlıkla görüşme sağlanabilir.

8- TAŞINMA İŞLEMLERİ

Baro Başkanımızın ve ilçe temsilcilerimizin tahminlerine göre 1370 avukatın 1200’e yakını başka illere gitmiş olup 200’e yakını merkez ve ilçelerde bulunmaktadır. Bunların ne zaman döneceği, kaçının döneceği veya kalıcı olarak başka ile taşınıp taşınmayacakları belirsizdir. Kahramanmaraş’ta taşınma işleri de çok fahiş fiyatlarla yapılmaya başlanmıştır. Deprem bölgesindeki avukatların taşınma işleri için bir şirket ile anlaşılması faydalı olacaktır. Maddi imkanların kısıtlılığı nedeniyle bu çalışmanın da ivedilikle yapılması gerekmektedir.

Saygılarımızla takdirlerinize arz ederiz. 21.02.2023

 

ETKİNLİK TAKVİMİ

23.12.2024
AV. MURAT TOLGA ÖZSOY
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.