HATAY SAHA RAPORU
Tarih: 24.03.2023 | Okunma Sayısı: 698

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

DEPREM KOORDİNASYON MERKEZİNE

(15-19 Mart Hatay Saha Raporu)

TBB Deprem Koordinasyon Merkezi tarafından yapılan görevlendirme kapsamında Kayseri Barosu’na üye 3 gönüllü avukat olarak 15-19 Mart tarihlerinde Hatay merkezinde çalışmalar yürütülmüş olup işbu rapor kapsamında tarafımızca yapılan tüm çalışmalar, bölgenin ve bölgedeki TBB ve Hatay Barosu yerleşkesinin fiziki durumu ve ihtiyaçlarına değinilecek, tespit edilen sorunlara birkaç çözüm önerisi sunularak rapor sonlandırılacaktır.

Bölgede Kayseri Barosu olarak 15-19 Mart tarihlerinde Çorum Barosu, Ağrı Barosu ve Adana Barosu ile birlikte faaliyet gösterilmiş olup bölgede gerekli çalışmalar yürütülmüş ve görev 19 Mart tarihinde Bursa Barosu’na devredilmiştir.

  • 1-Bölgede Yürüttüğümüz Çalışmalar

     

  1. Savcılık Tarafından Yürütülen Delil Toplama İşlemleri

    Savcılık tarafından yürütülen soruşturma ve delil toplama işlemleri inşaat mühendisi, jeoloji mühendisi ve mimar olmak üzere üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından yapılmaktadır. Bilirkişi heyetine kolon ve kirişlerden karot ve donatı örnekleri alınması için karot ekibi ve gözlemci olarak biz avukatlar eşlik etmektedir. Savcılık tarafından sahaya çıkacak ekip sayısı belirlendikten sonra kaç avukat talep ettikleri bizim ile paylaşılmakta ve ona göre sahaya çıkılmaktadır.

    Savcılık soruşturması yalnızca ölüm meydana gelen ve şikâyet üzerine gidilen bina ve enkazlar üzerinde yapılmaktadır. Dolayısıyla henüz inceleme yapılmamış çok fazla sayıda bina ve enkaz bulunmaktadır. Bu sebeple vatandaşların suç duyurusunda bulunması önem arz etmektedir. Sahaya çıkan bütün avukatlar vatandaşlara gerekli hukuki desteği verip onları Hatay Barosu Adli Yardım Bürosuna yönlendirmişse de bu yeterli değildir. Zira çok sayıda kişi o bölgelerden tahliye edilmiş durumdadır.

    Savcılık tarafından bir gün önceden belirlenen inceleme yapılacak bina ve enkazlar bilirkişi heyeti ile paylaşılmakta olup işleyiş şu şekildedir;

  • 1-Savcılar, bilirkişiler, avukatlar ve karotçular saat 09.00 da toplandıktan sonra görev dağılımı yapıp ekipler halinde sahaya çıkmaktadır.
  • 2-Adres tespiti yapıldıktan sonra eğer binaya girilmesi riskli değilse uygun olan kolon ve kirişlerden en az iki adet (bir gerçek bir şahit) karot örneği alınmaktadır. Ayrıca donatı örnekleri de alınıp delil torbasına konulmaktadır. Her karotun üzerine silinmeyecek kalem ile dosya numarası, ada parsel bilgileri ve kolon kiriş ayrımı yazılmaktadır.
  • 3-Bilirkişi heyetinde bulunan mimar, binaya ilişkin detaylı bir şekilde fotoğraflama yapıp video kaydı almaktadır. Kayıtlarda binaya ilişkin ayırt edici her detaya (adres, tapu bilgileri ve çevrede bulunan diğer ayırt edici şeyler) yer verilmektedir.
  • 4-Heyette bulunan jeoloji mühendisi yapılan işlemleri ve alınan örnekleri(delilleri) not almaktadır (Alınan notlar mesai bitiminde rapor haline getirilip ilgili savcıya teslim edilmektedir.)
  • 5-Toplanan deliller dosya numarası ve adres-tapu bilgileri yazılı olan delil torbalarına konulmaktadır.
  • 6-Gün sonunda yapılan işlemler ve toplanan delillere ilişkin bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporlar ve delil torbaları ilgili savcıya teslim edilmektedir.

    Her ne kadar biz avukatlar teknik konulara hâkim olmasak da birkaç bina veya enkazın incelenmesi sırasında yaptığımız gözlemler ve bilirkişi heyeti ile kurulan diyaloglar neticesinde bazı önemli detaylara dikkat etmemiz gerektiğini anlıyoruz. Bunlar;

  • 1-Kullanılan demirler nervürlü mü değil mi (nervürlü demirlerin mukavemeti arttırdığı öğrenildi),
  • 2-Alınan karot örneklerinin boyu çapına göre değişmekle birlikte 10 cm uzunluğundaki karotun yeterli olacağı,
  • 3-Kolon veya kirişin mukavemetinin düşük olduğu bazı durumlarda betonun tamamen delinerek karot alınmasının uygun olacağı,
  • 4-İş makinasının zarar verdiği kolon veya kirişten alınan karot örneğinin basınç testi sonucun sağlıklı olmayabileceği,
  • 5-Betonun içinde bulunan çakılların kolon ve kirişlerin içinde homojen bir şekilde dağılması gerektiği aksi takdirde mukavemetin düşeceği (bu durum özellikle sıvası dökülmüş kolonlarda kolayca gözlemlenebilmektedir.)
  • 6-Demirlerin korozyona uğrayıp uğramadığı

    Yukarıda sayılan hususlar sahada eşlik ettiğimiz bilirkişi ekibi tarafından titizlikle dikkate alınmaktadır. Yapılan gözlemlerde hem heyet hem de karot örneği alan ekip inisiyatif alarak son derece riskli binalardan da örnek almaya çalışmaktadır. Mühendisler ve mimar binaların içine girerek gözlem yapıp ölçü almaktadır. Ancak bütün ekiplerin gerekli hassasiyeti göstermediği bilgisi de tarafımıza ulaşmıştır. Hatta daha önce karot örneği alınan binaya, alınan örneklerin laboratuvar ortamında incelenmeye elverişli olmaması sebebiyle başka bir ekip tarafından tekrar gidilmek zorunda kalınmıştır. Dolayısıyla istisnai de olsa bazı ekiplerin yaptığı işlemlerin yakından takip edilmesi gerekmektedir.

    Özellikle üzerinde durulması gereken noktalardan bir tanesi bilirkişi heyetinde harita mühendisinin eksikliğidir. Zira harita mühendisinin olmaması sebebiyle;

    • 1-Gidilen adresleri bulmak uzun sürdü,
    • 2-Bulduğumuz bina veya enkazın adres ve tapu bilgilerinin doğru olduğu konusunda tereddütler yaşandı,
    • 3-Saha çalışma planlamasının sistematik bir şekilde yapılmaması sebebiyle adresler arasında zaman kaybı yaşandı.

    Binlerce bina ve enkazın incelenmesi için hız ve zaman son derece önemli iken harita mühendisinin varlığı daha bir önemli hale gelmektedir.

  1. SYDF Çalışmaları

    sBölgeye gittiğimizde SYDF çalışmaları mevcut başvurular için nihayete ermek üzereydi. SYDF ödemeleri için hazırlanan raporlardaki eksiklikler tespit edilerek tamamlandı. SYDF kapsamında başkaca bir çalışma yapılmadı.

  2. Enkaz Radarı

    Adana, Çorum ve Ağrı Barolarından meslektaşlarla birlikte beş gün boyunca Enkaz Radar uygulaması ile hasarlı yapılarda ve enkazlarda hasar tespitine gidildi. İlk gün uygulamanın nasıl kullanılacağı ile ilgili bizden önce sahada çalışmış meslektaşımızdan alınan bilgilendirme sonrası sahaya çıkılarak uygulama yapıldı. Diğer günler gruplar halinde farklı bölgelerde hasar tespitine devam edildi. Adana Barosu mensubu meslektaşlar görev süreleri sona ermeden Samandağ’ın enkaz radar taramasını sona erdirdiler ve öyle ayrıldılar. Ağrı ve Çorum Barosu mensubu meslektaşlar ile Defne ilçesine bağlı büyükçe bir mahalle olan Çekmece Mahallesi’nin farklı bölgelerinde hasar tespitine devam edildi.

    Enkaz Radar uygulaması ile tutulan hasar tespit ve kayıtları ilerleyen günlerde mahkeme safhalarında olası bir ihtilaf ya da delil yokluğu halinde bu verilerin yan delil olarak yargılamaya katkı sağlaması amacına yöneliktir. Uygulama ile yapılan çalışma; adres, sokak ve parsel bilgileri üzerine kaydı tutulan hasarlı yapıların ve enkazların mümkün olduğunca her cepheden genel ve detay fotoğraf ile videolarının çekilmesi, açıkta demir ve kolon varsa bunların ölçüleri ve yapıları hakkında fikir verecek şekilde görüntülenmeleri (kolon demirinin yanına bir madeni para konularak fotoğraflanması veya kolon parçasının içerisinde yabancı madde, kum vb. malzemelerin olup olmadığının tespitine yönelik fotoğraflama yapılması gibi) ve yapıdan dökülen malzemeler varsa bunların kayda alınmasından ibarettir.

    Uygulamada görselleri seçip kaydetmek konusunda Android telefon kullanan birkaç meslektaş problem yaşadıklarını dile getirdiler. Seçili görsel adedi telefonlarında görünmediği için kaydederken görsellerin tamamını seçip seçemediklerinden emin olamadıklarını ifade ettiler. Uygulama geliştiricilerine rapor edildi, böyle bir problem olmaması gerektiği, uygulamayı güncelleştirmek gerektiği yönünde geri dönüş alındı.

  3. Adli Yardım Faaliyetleri

    Adli yardım başvuruları açılmış olup bölgedeki adli yardım faaliyetlerinin yalnızca Hatay Barosu’na mensup meslektaşlarımız tarafından yürütülmesi hayati öneme sahiptir. Depremde evini, ofisini kaybetmiş meslektaşlarımızın Hatay’da kalabilmesi, şehirden ayrılmak zorunda kalmış olan meslektaşlarımızın geri dönebilmesi ve gerek kendilerine yeni bir hayat kurabilmeleri gerekse yürütülecek yargılama faaliyetlerinde etkin olabilmeleri için başka barolardan meslektaşlarımızın bölgede vekalet almaması, iş takip etmemesi, adli yardım faaliyetlerinde bulunmaması; tüm bu işleri Hatay Barosu’na mensup meslektaşlarımızın üstlenebilmesi adına önemlidir.

    Adli yardım başvurusu için müracaat eden depremzede sayısının gün geçtikçe artmakta ve buna bağlı olarak şehre geri dönen avukat sayısında da bir artış söz konusu olmaktadır. Özellikle enkaz radarı uygulaması esnasında depremzede yurttaşlarımızın ücretsiz hukuki destek ve avukatlık hizmetleri alabilecekleri konusunda bilgilendirilmeleri neticesinde Hatay Barosu’na yapılan adli yardım başvurusu sayısında gözle görülür bir artış olduğu saptanmıştır.

     

  • 2-Hatay Barosu ve TBB’nin Bölgedeki Yerleşkesi ve Faaliyetleri

    Bölgede TBB adına afet koordinasyon merkezi olarak kullanılan ve gelen gönüllülerin bulunduğu bir yerleşke ve Hatay Barosu’nun faaliyetlerini yürüttüğü konteynerlerden teşekkül etmiş görece daha büyük ikinci bir yerleşke mevcut. Bu yerleşkeler henüz birbiriyle kesin sınırlarla ayrılmış değil. Orada bulunduğumuz zaman dilimi içerisinde TBB yerleşkesinde bulunan Hatay Barosu’na ait konteynerlerin taşınması işlemi devam etmekteydi.

    Ayrı ayrı yerleşkelerin durumundan bahsedecek olursak; TBB’nin gönüllü yerleşkesi 6 çadır ve 3 konteynerden ibaret ve Hatay Adliye’sinin hemen aşağısında bulunan kamulaştırma alanı üzerine kurulmuş durumda. Yerleşke, bölgeye gelen gönüllülerin temel ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılayacak olanağa sahip. Yemek ve içme suyu noktasında hiçbir sorun yok ancak bölgede sık sık yaşanan elektrik kesintileri ve yerleşkedeki suyun hidroforla dağıtılması sebebiyle kullanma suyuna erişimi de zaman zaman imkânsız kılıyor. Yerleşkenin jeneratörü var ancak sigorta bulunmadığı için aşırı yüklenme kaygısıyla sadece temel ihtiyaçlar için kullanılabiliyor. Yerleşkenin en büyük sorunlarından biri yakacak odunun bulunmaması. Her ne kadar sert bir soğuk olmasa da akşamları ısınma ihtiyacı duyuluyor ve yerleşkede bu sorun açık alana kurulan bir sobayla çözülüyor. Kadın gönüllülerin kaldığı çadır hariç çadırlarda ısıtıcı bulunmamakta olup yeterli uyku tulumu ve battaniye bulunduğu için ısınma sorunu yaşanmamıştır. İlerleyen süreçte sıcaklıkların artacak olması bu sorunları görünmez kılacaktır ancak bölgeye yakacak konusunda kısa vadeli bir çözüm önerisi sunulması orada bulunan pek çok insanın işini fevkalade kolaylaştıracaktır.

    Yerleşkedeki planlar tamamen yağışlara göre şekillenmekte. Yağışın yapılacak tüm çalışmaları aksatmasının yanı sıra; yoğun yağışın olduğu günlerde kampı su basmasının önünde meslektaşlarca açılmış su yollarından başkaca da bir engel bulunmuyor. Orada bulunduğumuz zaman dilimi içerisinde bu yoğun yağışlar nedeniyle bir kez kadın gönüllülerin bulunduğu çadırı su basmasına şahit olduk. Ancak yerleşkede her ne kadar sorun olursa olsun herkesin el ele vererek hummalı bir biçimde çalışması sorunların çözümünü kolaylaştırıyor.

    Hatay Barosu’nun yerleşkesi ise Hatay Adliye’sinin yukarında TBB yerleşkesine yaklaşık 1 km mesafede yer alıyor ve 10’dan fazla konteynerle TBB yerleşkesine göre daha büyük bir alanı kapsıyor. Burada yer alan konteynerlerin çoğu avukatların kullanımı için bilgisayarlar barındırmakta ve bulunduğumuz zaman içerisinde gerek Hatay Barosu avukatlarının bölgeye yeniden dönüşü gerekse adli yardım taleplerindeki artış nedeniyle bu sayı artırılmaya çalışıldı ve gözlemlediğimiz kadarıyla bu noktada bir eksiklik bulunmuyor.

    Özetle, yerleşkelerde yeme, içme, barınma, hijyen gibi temel ihtiyaçların asgari düzeyde giderilmesi noktasında herhangi bir sıkıntı bulunmuyor. Tüm bunlara tecrübe ettiğimiz herhangi bir güvenlik sorunu olmadığını da eklemek yerinde olacaktır.

     

  • 3-Bölgenin Genel Durumu, İhtiyaçları ve Temel Sorunları

Şehir nüfusunun büyük bir bölümünün şehirden ayrıldığı, fakat ayrılanların bir kısmının geçici süre için de olsa geri dönmeye başladığı tespit edildi. Şehirde kalanların ise hala çözülmemiş çeşitli sorunları olduğu gözlemlendi. Konuya dair gözlemlerimiz şunlardır: Havanın yağışlı ve rüzgârlı olduğu günlerde çadırlarda konaklayan yurttaşlarımız çadırların uçması ya da çadırları su basması gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Elektrik, konaklama bölgelerine ulaştırılmış olsa da olumsuz hava koşulları etkisiyle ya da teknik nedenlerle sık sık kesintiye uğramaktadır. Bölgede gıda ve içme suyu sıkıntısı olmamakla birlikte kullanma suyuna erişim noktasında bazı aksaklıklar mevcuttur. Çadır kentlere gitmeyip mahallesinde kalmak isteyenler arasında çadır ve kullanma suyu temini konusunda sıkıntı çekenler mevcuttur.

Bölgede kalan yurttaşlarımızın hukuki hakları ve hukuki soru ve sorunlarıyla ilgili nereye, nasıl müracaat edecekleri konusunda yeterli düzeyde bilgi sahibi olmadıkları gözlemlenmiştir. Özellikle Enkaz Radar çalışmasına katılan gönüllü avukatlar saha çalışmaları esnasında bölgedeki çok sayıda yurttaşla birebir iletişim kurma fırsatı yakalamış; Türkiye Barolar Birliği yelekli gönüllüleri gören yurttaşlarca kendilerinden hasar tespitine itiraz, deprem poliçeleri, hukuki ve cezai sorumluluk ile kendilerine devlet tarafından ne gibi destekler verileceği gibi pek çok konuda hukuki bilgi istenmiştir. Kendilerine ilgili konuda genel hukuki bilgilendirme yapıldıktan sonra, Hatay Barosu’nun mevcut konumu ve Hatay Barosuna mensup meslektaşlarımızın hukuki sorunlarıyla ilgili kendilerine her türlü ücretsiz destek ve ücretsiz avukatlık hizmetleri verileceği yönünde yurttaşlarımız bilgilendirilmiştir. Bu noktada Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan deprem rehberinin yurttaşlarımıza matbu olarak ulaştırılamamış olduğu bilgisine ve bu rehberin detaylı ve kapsamlı bir başvuru metni olmasına karşın depremzedelerin hukuki sorularına hızlı ve pratik bir karşılık vermek noktasında işlevsel olmadığı kanaatine varılmıştır. Bunun yerine el ilanı şeklinde, hasar tespitine itiraz usul ve süresi, ücretsiz avukatlık hizmeti, Hatay Barosu’nun mevcut konumu gibi konularda bilgiler içeren daha öz bir bilgilendirme metninin depremzede yurttaşlarımıza ulaştırılması halinde bunun daha işlevsel olacağı düşünülmektedir.

Deprem üzerinden geçen zaman arttıkça bölgeye olan ilginin azaldığını ve barolar özelinde de bölgeye gelen gönüllü sayısında da azalma olduğu bilgisini edindik. Bölgedeki halkın da en çok üzerinde durduğu husus “bölgenin unutulacak olması” ve bu husus göz önünde bulundurarak mesleki dayanışmanın güçlendirilmesi noktasında bölgenin durumunu ve gönüllü olmanın önemini hatırlatıcı faaliyetlerin yürütülmesinin zaruri olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada destekleyici faaliyetlerle gönüllü akışının devamlılığının sağlanabileceğini düşünmekteyiz. Gönüllü meslektaşların bölgede bulunduğu süre boyunca devam eden süreli işleri ve duruşmaları noktasında yine gönüllü avukatlardan teşekkül eden bir destek birimi oluşturularak işlerin yürümesi sağlayacak bir proje deprem bölgesinin ihtiyaçlarının devam ettiği süreçte hayata geçirilebileceğini düşünmekteyiz.

Bu noktada çalışmayı yürütecek üyelerimize önerilerimizi ve deneyimlerimizi havi işbu raporu saygıyla sunarız. 20.03.2023

 

 

 

 

ETKİNLİK TAKVİMİ

9.11.2024
AV. MURAT TOLGA ÖZSOY
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.