BASIN AÇIKLAMASI - 07.01.2013
SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİNİ DOĞRU ANLAMALIYIZ.
Bundan 98 yıl öncesinde Osmanlı Devleti adına savaşı komuta eden kişilerin emriyle askerlerimiz Rus kuvvetleri üzerine Aralık ve Ocak aylarının soğuk günlerinde taarruz başlatmışlardır. Çetin kış şartları altında başlatılan bu harekat sırasında 90.000 askerimiz düşmanla savaşamadan Allahu Ekber dağlarında donarak şehit olmuşlardır. Bu taarruz, önhazırlıkları yapılmadan yanlış bir zamanda yapılmış bir manevra idi. Bölgeye sevkedilen askerlerimizin üzerinde yazlık kıyafetleri vardı, ayaklarında doğru dürüst ayakkabıları bile yoktu. Karınları aç, güçten düşmüş, yorgun askerlerimiz düşmana bir kurşun dahi sıkma imkanı bulamadan dağda soğuğa teslim edilmiştir.
Mehmetçiğimizi Sarıkamış’ta donduran kıştan öte onu bu ağır kış şartlarında yürüyüşe ve saldırıya zorlayan anlayış ve yanlış komuta edilişidir. Fakat bu durum Mehmetçiğimizin şehadetini, onların fedakarlığını ortadan kaldırmayacaktır. Askerimiz tüm zamanlarda olduğu gibi; yine verilen görevden dolayı sormadan, sorgulamadan, yılmadan düşmüştü yollara. Ne için gidiyordu? Nereye gidiyordu? Kendisini neler bekliyordu? Bilmiyordu ama sormuyordu da! Çünkü o kimi zaman Galiçya’da, kimi zaman Yemen’de kimi zaman da Balkanlarda, milleti ve devleti için gözünü kırpmadan şehadete atılmıştı.
BU MİLLETİN ÖDEDİĞİ BEDELLER TARİHİ BİR MİRASTIR, DEĞERİ BİLİNMELİDİR.
İşte o yüzden 98 yıl sonra unutmadı onları milleti. Melekler şahit oldu yüreklerindeki imana ve vatan sevgisine. Kimi Türk, kimi Laz, kimi Arap ,kimi Kürt, kimi Çerkez idi. Renkleri ayrı, milletleri ayrı, mezhepleri ayrı idi.Ama ALLAH ayırmadı onları şehadeti lütfederken. Çünkü imanları ve kaderleri 1000 yıl boyunca aynıydı bu topraklarda. Mükafatları da elbette aynı olacaktı. Şehitlerin katına adları aynı sırada ve ne kadar şanlı yazılmıştı.
Evet biz bugün bir asır sonra onları yine rahmetle anıyoruz. Onların bıraktığı toprakların emanetçileri olarak; sorumluluğumuzun farkında, kardeşliğin ve barışın tesis edildiği bir ülke olmayı tercih ve temenni ediyoruz. Birbiri ile çatışan, birbirine düşmanca bakan, kin ve nefret duygularının bu topraklarda yeşermesine razı olan insanlar olamayacağımızı tüm dünyaya deklare ediyoruz.
Tüm tarafların; hangi milletten, hangi mezhepten, kim olursa olsunlar; parti, dernek, vakıf, sivil toplum örgütü olarak ideolojileri ne olursa olsun; bu milletin ve devletin geleceği adına birlik ruhunu ve kardeşliği yaşatacak bir tavır sergilemeye ,buna zarar verecek her türlü girişime karşı topyekün mücadele etmeye mecburiyetleri vardır.
Sarıkamış’ta şehit olan askerlerimizle ilgili duyduğumuz ve bu olayın hatırlattığı diğer hüzünlerle vatan topraklarının her bir karışına kanlarını katarak şehadetleri ile bu millete hizmet eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz. Bu milletin geleceğinin ecdadını tanıyan ve şehadet ruhuna sahip olarak yetişmiş bir gençliğe bağlı olduğunu tüm milletimize bir kez daha hatırlatmayı bir borç biliyoruz. Saygılarımızla&S230;
KAYSERİ BAROSU BAŞKANLIĞI