İDAM YENİDEN TARTIŞILMALIDIR” “AVUKAT SAYISI 5 YIL İÇERİSİNDE YÜZDE 50 ARTIŞ GÖSTERECEK”
Kayseri Baro Başkanı Fevzi Konaç, konuk olduğu televizyon programında, çocuk cinayetleri nedeniyle toplumun çok yara aldığını ifade ederek, “Ben vicdan kriterlerimizi artık karşılamaz oldum. Dolayısıyla bununla ilgili olarak idam şekliyle eğer bir yol bulunabilecekse mutlaka yeniden masaya yatırılıp tartışılmalıdır” dedi.
TV1 televizyon kanalında düzenlenen programa konuk olan Kayseri Baro Başkanı Fevzi Konaç, “Türkiye’de özellikle 71 tane faaliyet gösteren hukuk fakültesi var ve geçen sene bu hukuk fakültelerine YÖK tarafından verilen kadro öğrenci sayısı 15 bin 600 civarında. Şu anda 40-45 bin civarında Hukuk Fakültelerinde okuyan öğrenci var. Şu anda bakıldığında Türkiye’de avukatlık yapanların sayısı 80-85 bin civarında. Bu 80-90 yıl içerisinde gelinen nokta bu şekilde, ancak 5 yıl içerisinde üniversite öğrencilerinin avukatlık mesleği yapacağı hesaplanıyor. 35-40 bin yeni avukatın mesleğe başlayacağı belirtiliyor. Yani 84 bine ulaşan meslek erbabı 5 yıl içerisinde 35-40 bin artarak yüzde 50 bir artış gösterecek. Sebebi alınan öğrencisi sayısı ve bunların istihdamı. Hukuk fakültesini okuduktan sonra tabi alternatifler var. Savcı, hakim olabiliyor. Bir takım müfettiş olabiliyor ama bu sene mesela 10 bin mezun verseler bunun bin, bin 500 civarı diğer alanlarda istihdam ediliyor. Geri kalanı örnek olsun diye söylüyorum avukatlık olarak geliyor baronun kapısına dayanıyor. Yani 5 yıl içerisinde bu sayı 35-40 bin daha artacak. Bu şu demek; Hukuk Fakülteleri açılma şartı göz önüne alındığında 7 öğretim üyesi ile bunu açabiliyorsunuz. Dolayısıyla laboratuvar isteniyor. Yani bütün üniversiteler Hukuk Fakültesinin açılmasının kolay olduğu bir dönemde fakülte açmaya çalışıyorlar. Bu açılanlarla öğrenci sayısı 15 bin 600 oldu ve 5 yıl sonraki hesap ortada” diye konuştu.
Konaç ayrıca, “Bu bankaların usulsüz olarak aldığı masraflarla ilgili olarak kanun değişikliği çıktıktan sonra işin doğrusu hukuki olarak ne yapacağını bilmeyen vatandaşa tüketici dernekleri, İnternet siteleri bu işin çok kolay olduğunu basit bir yolla nasıl mahkemeye vuracağını göstermişti ancak hukuki olarak vatandaşın çok bilmediği bir alan olduğu için avukatlar eli ile bunun yapılmasının doğru olacağını bildirdik. Kayseri ve Türkiye öyle bir noktaya geldi ki artık bazı avukat arkadaşlarımız işte Kayseri’de bin 40- bin 50 avukat var ise bunların 15- 20 tanesi bunu bir gelir kapısı olarak görmek, bunun reklamını yapmak ve daha çok dosya sayısına ulaşmak noktasında bir zaaf gösterdiler. Bu zaaf sonrası bazı arkadaşlarımız gittiler fabrikalarda, kredi alan işçilerin bulunduğu yerlerde çalışmalar yaparak vekalet topladılar. Bir kısmı bu işin ücretsiz nasıl yapılabileceğini, kendilerine vekalet verildiği takdirde karşılıksız bu işi yapabileceklerini söylediler. İşin doğrusu avukatlık kanununa aykırı olan ücretsiz iş görme noktasında bir vaatte bulundular hem de masrafsız iş görmek noktasında meslek kurallarını ihlal ettiler. Netice itibariyle de böyle yapan arkadaşlarımızın varlığı barodaki arkadaşlarımızı rencide etti. Hem avukatlık kanuna hem de meslek kurallarına aykırı bir durum. Bununla ilgili somut bir delil tespit ettiğimizde disipline sevk ediyoruz. Avukatlık kanunu ücretsiz iş görmeyi yasaklamışsa buna dair bir avukatımız vatandaşa ‘ben senin kredi masrafı ücretini, ücretsiz ve masrafsız olarak alacağım’ diyorsa bu avukatlık kanuna ihlaldir. Bu disiplin suçu gerektiren bir fiildir. Bunlarla ilgili soruşturma devam ediyor” şeklinde konuştu.
Çocuk cinayetleri ile ilgili soru üzerine Konaç, “Bu konu ile ilgili olarak Kayseri’deki baromuza bağlı bir grup bayan avukat arkadaşımız ‘çocuklara dokunma’ noktasında bire eylem gerçekleştirdiler. O konu ile ilgili arkadaşlara destek vermiştim. Bana da kanaatimi sorma noktasında mikrofon uzattılar. O gün gündemde tartışma noktasına getirmek adına kendi kanaatlerimi dile getirmiştim. Kayseri’de hatırlarsınız kendi ile ailesinin canına kıyan babaya tanıklık ettiniz. 11. kattan yavrusunu ve kendini attığını gördük. Bu 6 yaşındaki nur gibi bir yavrumuz Gizem’in katledilişini izledikten sonra mikrofonlar bana uzatıldığında insan fıtratına uygun olanın içimizden gelenin ne olduğunu sormak adına bunu tartışmaya açmak istedim. Türkiye’de Avrupa Birliği kriterleri noktasında idam cezası kaldırıldı. Ben hukukçuyum uygun olmadığını da biliyorum. Ben vicdan kriterlerimizi artık karşılamaz oldum. Dolayısıyla bununla ilgili olarak idam şekliyle eğer bir yol bulunabilecekse mutlaka yeniden masaya yatırılıp tartışılmalıdır. Benim idamı taleple ilgili olarak içimden geçen bu. Ben Türkiye’ye ilan ediyorum benim yavrumun başına Allah herkesin evinden uzak kılsın, böyle bir şey gelsin ben o kişinin yaşamasını istemem” ifadelerini kullandı.