Sayın Meslektaşlarım ; 
Hukukçu bilirkişilerin sistem dışına çıkarılmasını net bir dille eleştirmiş, eleştirmekle kalmamış, konunun en yetkililerine yazılı ve yapıcı düşüncelerimizi iletmiştik. 13 Ocak günü de hukukçu bilirkişilerin sistem dışına çıkarılmasının sakıncaları konusunda egitim semineri gerçekleştirmiştik.

Hakim ve savcılarımızın kıdem ortalamasının 4 yılın altında olduğu bir dönemde, hukukçu bilirkişilerin sistemden çıkarılmasının yargıyı/sistemi kilitleyeceğini, telafisi imkansız zararlar doğmaması bakımından bir an önce geri adım atılması gerektiğini ifade etmiştik.

Gelinen noktada ; Baroların, avukatların, kürsü hakimlerinin ve yüksek mahkeme üyelerinin adeta isyan etmesi neticesinde, kısmen geri adım atılmış ve bazı alanlarda hukukçuların da bilirkişilik yapabilmesinin önü açılmıştır.

Bununla birlikte ; sadece hukukçuların bilirkişilik yapabileceğine inandığımız alanlarda dahi, başkaca meslek mensuplarına da izin verildiğini görmekteyiz. Tamamen hukuksal gerekçelerle hazırlanan işçilik alacakları, tazminat hesaplamaları gibi alanlarda ; maliye, muhasebe, aktüerya, iktisat, işletme, mühendis, SGK uzmanları gibi, birkaç hukuk dersi görmüş, güncel anlayışla sözde “hukuk öğrenimi görmüş” kişiler, bilirkişi listelerine maalesef hukuk fakültesi mezunlarından dahi öncelikle kabul edilmiştir.

Nitelikli hesaplamalar alanında, 24 saatlik eğitim alınmadığı müddetçe bilirkişiliğe başvuramıyorsunuz. Bu tür eğitimler üniversiteler ve barolar tarafından, az sayıda da olsa verilmektedir. Ancak, üzülerek görmekteyiz ki, bu tür eğitimlere avukatlardan ziyade diğer meslek mensupları iltifat etmektedirler. Geçtiğimiz 3,5 aylık süreçte, hukukçu olmayan bilirkişiler tarafından verilen raporlar, hukukçu bilirkişinin önemini fazlasıyla ortaya koymuştur.

Bu tür nitelikli hesaplamalar, matematik işlemleri olmayıp, tamamen hukuksal gerekçelerle yapılmaktadır. Bu tür hesaplamalarda tek yetkili, hukukçulardır. Biz Avukatlar, bilirkişilik müessesine sahip çıkmalı ve konunun ehilleri durur iken birkaç saatlik eğitimlerle yetiştirilmiş kişilere fırsat vermemeliyiz.

Mesele, avukatların bilirkişilik yaparak gelir elde etmesi değildir. Derdimiz, ne meslektaşlarımızın gelir elde etmesi, ne de meslektaşlarımıza iş alanı bulmaktır. Bilirkişilik görevinin layıkıyla yapılması ile gerçek adaletin ortaya çıkması, bizim tek ve nihai amacımızdır.

Hukukçuların bilirkişilik yapabileceği 16 kalem alt uzmanlık alanında, eğitim vermeye biz Baro olarak hazırız. Ciddi ve kaliteli bir eğitim vereceğimize olan inancımız tamdır. Derslerde yoklama alma, imza alma gibi konularda disiplinli olacağız. Eğitimlerimizin içeriği, hem teori hem de uygulama yönüyle gayet yeterlidir. Eğiticilerimiz de bu konuda yeterli donanıma, fazlasıyla sahiplerdir.

Niyetimiz, bilirkişiliğe başvuru şartı olan sertifika dağıtmak değildir. Bu tür hesaplamaları tek yapabilecek kişinin, hukukçu bilirkişi olduğunu iddia ediyoruz. İddiamız doğrultusunda da eğitimlerimiz, konuya ilişkin bir bilirkişinin bilmesi gereken temel ve esaslı unsurlar ne varsa, hepsini içermektedir. Eğitimlerde gerçekten bilirkişilik yapabilecek seviyeye ulaşılmasını hedeflemekteyiz.

Kaldı ki eğitimlerimize katılanlar, sadece bilirkişilik yapabilmek için sertifika almış olmayacaklardır. Aynı zamanda ilgili alanda çok güzel bir eğitim sürecinden geçmiş olacaklardır. Bu nedenle de, bilirkişilik yapmayı düşünmeyen meslektaşlarımızın dahi, eğitimlerimize katılmasını tavsiye ediyoruz.

Siz Sayın Meslektaşlarımız, bilirkişilik müessesesine sahip çıkmaz ve bilirkişilik yapabileceğinize inandığınız alanlarda bilirkişiliğe başvurmaz iseniz, baro olarak yaptığımız çalışmalar fazla bir anlam ifade etmeyecektir.

Bu nedenle de lütfen, ilgilendiğiniz ve layıkıyla bilirkişilik yapabileceğinize inandığınız alanlarda, sorumluluk alıp bilirkişiliğe ve eğitimlere başvurmanızı önemle rica ederiz. Saygılarımızla. 
Av. Cavit Dursun
Kayseri Barosu Başkanı