AZİZ ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUZ
Tarih: 18.03.2014 | Okunma Sayısı: 2222
 
ÇANAKKALE ZAFERİNİN 99.YIL DÖNÜMÜNDE AZİZ ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUZ.
 
 

Çanakkale Şehitlerine

 

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? 

En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. 

-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- 

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. 

Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! 

Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' 

Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, 

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! 

Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer, 

Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer. 

Yedi iklimi cihânın duruyor karşında, 

Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada! 

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: 

Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. 

Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ&S230; 

Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ! 

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil, 

Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil, 

Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına; 

Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. 

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz&S230; 

Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz. 

Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb, 

Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb. 

 

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; 

Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı; 

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; 

Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. 

Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, 

Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. 

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; 

O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer&S230; 

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, 

Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak. 

Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, 

Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. 

Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, 

Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre. 

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler&S230; 

Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! 

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; 

Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman? 

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm? 

Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm. 

 

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler, 

Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer; 

Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi; 

'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi. 

Asım'ın nesli&S230;diyordum ya&S230;nesilmiş gerçek: 

İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek. 

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar&S230; 

O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, 

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, 

Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! 

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! 

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. 

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi&S230; 

Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. 

Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın? 

'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın. 

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb&S230; 

Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. 

'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına; 

Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; 

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle, 

Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; 

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, 

Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan; 

Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına, 

Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, 

Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; 

Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; 

Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana&S230; 

Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. 

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini, 

Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i, 

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran&S230; 

Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, 

O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; 

Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın; 

Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın&S230;Heyhât, 

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât&S230; 

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, 

Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

 

Mehmet Akif Ersoy

  
 

ETKİNLİK TAKVİMİ

27.09.2024
AV. ALİ KÖSE
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.